Sıradan bir hafta sonuydu ve ailecek hafta sonları kaçtığımız kır evimizdeydik.
Baba oğul dışarı çıkıp dolaşmak istediler, bu benim de işime geldi çünkü gelir gelmez evde küçük çaplı temizlik operasyonuna girişmiştim:)
Yarım saat geçti geçmedi bizimkiler eve döndüler.
Oğlum sevinç çığlıkları içindeydi, - "Anne koş koş bak ne bulduk" diye bağırıyordu.
Yolda yavru kedi veya köpek bulduklarını düşündüm önce; yanılmışım !!!!!!!!!!!!!!!!!
Getirdikleri, ağaç dallarından birinde buldukları bir b u k a l e m u n du !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Oğlumun hayvan sevgisi nedeniyle bilumum evcil hayvanı beslemeye alışkın bir aile olarak, kendimizi aşarak doğaya açılıp eve bukalemun da sokmayı başarmıştık en sonunda !!!!!
Bukalemuncuk evin içinde onbeş yirmi dakika kadar kaldı. Nereye koyduysak renkten renge girdi; ben de bizimkilerin ellerinden kaçacak da bulamayacağız diye renkten renge girdim.
Sonunda zavallı hayvanı doğaya bıraktılar.
Hafta sonu bitip de eve dönerken arabaya binmek üzereyken dalların üzerinde yavru baykuş gördük.
( Baykuş görmek uğursuzluk derler ya inanmayın yalan; özellikle yavruları çok şeker oluyor ).
Babamız - " Aaa bakın baykuş " diyecek oldu; onu susturdum; bir de baykuşu alıp eve sokmayalım diye, o kadarına henüz cesaretim yok da :)))