31 Aralık 2014 Çarşamba

GEÇSİN GÜNLER HAFTALAR ...

" Geçsin günler haftalar, aylar mevsimler yıllar
   Zaman sanki bir rüzgar ve bir su gibi aksın.
   Sen, gözlerimde bir renk, kulaklarımda bir ses
   Ve içimde bir nefes olarak kalacaksın ... "
    .....

Enis Behiç Koryürek'in bu muhteşem şiirine Erol Sayan notalarıyla hayat vermiş. Şiiri de şarkıyı da dinlemeye doyamam.

Düşünüyorum da  ömürlerimizden bir yıl takvimi daha koptukça, anılarımızda yer eden; gözlerimizde bir renk, kulaklarımızda bir ses ve içimizde nefes olarak kalacak insan sayısı ne kadar da artıyor. Her geçen yıl eksiliyoruz.

Bir yandan da hızla devam eden, ayak uydurmak durumunda olduğumuz bir hayat var. Bu akışa kendimizi kaptırmak belki de en güzeli.

Biz de yeni yıl telaşına kaptırdık kendimizi. Ağacımızı günler öncesinden süsledik. Yeni yıl kurabiyeleri yaptık. Minik minik hediyeler aldık birbirimize.




Hayat, güzel ,yaşamak güzel. Günler, haftalar, aylar, mevsimler  akıp giderken biz hep mutlu olmanın yollarını bulalım kendimizce. Bence aslolan bu.


2015 güzellikler ve yaşama sevinci getirsin hepimize ...


9 Aralık 2014 Salı

YAŞ


Bir haftadır hava kapalı. Antalya değil de Londra'da yaşıyor gibiyim.

İçimdeki küçük Polyanna sayesinde bulutlu havanın da keyfini sürdüm valla. Bol bol bulut fotoğrafı  çektim. Uzun yürüyüşler yaptım. Taa ki dün geceye kadar, dün gece gökyüzünde bulutların savaşı başladı. Hem de ne savaş. Işıklı, sesli, bol gürültülü ve korkunç !!!! Oğlumla yer değiştirdik
 sanki. Ben çocuğum o baba . Anne neden korkuyorsun ki, gökyüzünde bulutların çarpışmasından gök gürler, şimşek çakar demeye başladı çocuk. Onca yağmurun sonucu olarak okullar tatil edildi.

Okulların tatil olması hadi neyse de; ya işe gitmek zorunda olanlar onlara ne demeli ? Böyle anlarda ekmeğini sokaktan kazanan insanları düşünürüm en çok, bir de evsiz olanları ve sokak kedilerini ...

****



Geçen hafta oğlumla benim sınav haftamızdı. Bir yandan oğlum, diğer yandan öğrencilerim sınava girdiler. sonuç güzel çok şükür ... Altıncı sınıf müfredatı çok yoğun, konular fazla ve hızlı ilerliyor. Çocukların sırtında bir yük sanki dersler.  Bir de Osmanlı Türkçesi söylemleri var. Şaşkınlıkla izliyorum ...

****

Geçen hafta ayrıca boş kaldığım anlarda sinema haftamdı. İki film izledim. Sanırım ben filmleri sinema salonlarında izlemeyi sevenlerdenim ve fakat ikisini de beğenmedim. Özellikle Karışık Kaset beni hayal kırıklığına uğrattı. Kitabı gibi değildi ve çok yapay buldum. Kitap daha samimiydi. Zaten bende bu hep böyledir her zaman kitap filmden daha güzeldir diye düşünürüm nedense.

****

Bu hafta derslere bir hafta mola verdik. Benim için iyi oldu. Evde de olsam dinlenmek iyi gelecek. Bu gün var gücümle tembellik yapmak istiyorum. Kitabım ve yeşil çayım eşlik etsin bana. 

Murakami'nin yeni kitabına başladım şimdilik keyifli gidiyor. Benim için değişik bir yazar Murakami. Hakkında ne düşüneceğimi pek bilemiyorum. Herkesin sevdiği romanlarını beğenmiyor - sahilde kafka hariç -. Kimsenin beğenmediği kitaplarını bayılarak okuyorum. Ya onda var bir tuhaflık ya bende :)

Bu arada Ayşe Sarısayın'ın yeni romanı Ansızın Gün Batımı'nı bitirdim. Başlangıçta biraz sıkılsam da ortalara doğru kitabın  içine girdim ve beğendim. 



****

Şaka maka bir yıl daha geçiyor hayatlarımızdan. Sınav, yağmur, ders, kitap derken yaşlanıyoruz, yok yok yaş alıyoruz  :))