Blogumun adı gibiyim bu aralar.
Hayat İzlerim ...
Farklı bir anlamda ama; hayat geçip gidiyor ve ben, ayakta, üzgün, sus pus hayatı izliyorum.
Berkin ölüyor, Burak ölüyor bir gazeteci ülkemin başındaki kişiye şunu soruyor " Berkin'in ölümü piyasaları etkiledi mi " ?
Ben hayretle izliyorum ölümün para ile ilişkilendirilmesini ...
Cevap hemen geliyor kısa ve net ; " Hayır etkilemedi . "
Ben şaşkınlıkla izliyorum; hani devlet adamı ya soru sorulan; hani bir de ufaktan etrafındakileri azarlar falan. Farklı bir tepki bekliyorum; " Burada bir vakitsiz ölüm var; evlat acısı yaşayan bir aile var; sen bu soruyu bana nasıl sorarsın falan gibi ... Yok !! Cevap kesin " Hayır etkilemedi " ....
Ve ben izliyorum ....
********
Bizim ev -yazılarımda hep anlatmışımdır- cadde üzerinde.Kalabalık, insan dolu ve aslında gürültülü ...
Delileri de çok bizim caddenin !!!
Bir polaroid fotoğraf makinesi ile gezen amca var mesela, kendini yetmişli yıllarda sanan.
Bir başkası var çok zararsız kaldırımda oynuyor, sanki bir yerde oyun havası çalıyor da eşlik ediyormuş gibi.
Bir diğeri kadın, en zavallısı da o. Geçmişinde ne yaşadığını bilmiyorum, yakından bakınca bütün vücudu jilet ve bıçak iziyle dolu. Elinde sigarası avaz avaz bağırarak geçiyor caddeden.
Ve ben onları da izliyorum; itiraf edeyim bazen sokakta göbek atan o genç çocuğa özeniyorum .
Uçurumun kenarında yaşamanın tuhaf hislerini taşımaktansa sokakta göbek atacak kadar aklını yitirmesi insanın ... Ne bileyim işte ...
****
Bu aralar böyle oldum ben ölümler, genç ölümler, deliler, nereye gittiği, ne olacağı belli olmayan bir coğrafyda yaşamak...
İyi şeyler olmuyor mu oluyor elbet. Zaten onlar olmasa iyice anlamsız olur hayat ... Onlar da bir sonraki yazımın konusu olsun.
*****
Böyleyim işte bu günlerde . Hayat geçip gidiyor ve ben izliyorum ...
İz bırakacağım anlar olsun istiyorum ...
Blog Not: Cumartesi için çok karamsar bir yazı oldu farkındayım. Biraz karamsarlık dağılsın diye erken baharı yaşayan güzel şehrimden bir fotoğraf koydum yazı başlığına :)