28 Ocak 2020 Salı

17 YAŞA MEKTUP 😢

Geçirdiği helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden Kobe Byrant'ın daha önce 17 yaşındaki haline yazdığı ibret alınması gereken mektup...

“Sevgili 17 yaşındaki ben,

Yarın Lakers hayalin gerçek olduğunda, aile ve arkadaşlarına bir şekilde yatırım yapmanın yolunu bulman gerekecek. Bu kulağa çok basit geliyor ve hatta düşünmeden yapılması gereken bir şey olarak düşünüyor da olabilirsin, ama azıcık daha zaman ayırıp biraz daha düşün.

YATIRIM YAP dedim.

VER demedim.

Açıklayayım.

Kardeşlerine ve arkadaşlarına maddi şeyler vermek doğru karar gibi gözükebilir. Onları seviyorsun ve çocukken her zaman yanındaydılar, o yüzden başarın sayesinde eline ne geçiyorsa onlarla paylaşman en doğru şey gibi geliyor. Onlara ev, araba alıyorsun, tüm faturalarını ödüyorsun. Güzel ve rahat bir hayat yaşamalarını istiyorsun, değil mi?

Ama gün gelecek ve her ne kadar doğru şeyi yaptığını düşünsen de, aslında onları geride tutuyordun.

Onlara ilgilenme sebebinin aslında SENİ daha iyi hissettirdiğini, onları dünyayı umursamaz bir şekilde gülerken görmenin SENİ daha mutlu ettiğini anlayacağın zamanlar gelecek – ve bunun sebebi, senin aşırı derecede bencil olman. Kendini memnun ettiğini hissederken, yavaş yavaş onların hayal ve azimlerini tüketiyordun. Hayatlarına maddi şeyler ekleyip duruyordun ama en değerli hediyelerden mahrum bırakıyordun: bağımsızlık ve gelişim.

Ailenin lideri olmak üzere olduğunu anlaman gerekiyor, ve bu kardeşlerin ve arkadaşların o zaman anlamasa da zor kararlar vermeyi de beraberinde getiriyor.

Kobe Bryant Soma faciasının acısını paylaşmıştı!
Helikopter kazasında hayatını kaybeden ABD`li ünlü efsane basketbolcu Kobe Bryant`ın 2014 yılında Soma`da yaşanan maden faciasından sonra yaptığı sosyal medya paylaşımı ölümünün ardından Türkiye`de en çok paylaşılan twitlerden biri oldu.
İlgili Haberi Oku
Geleceklerine yatırım yap, sadece verme.

Başarını, varlığını ve etkini, onları kendi hayalleri ve amaçlarını en iyi şekilde bulabilecekleri pozisyona sokmak için kullan. Onları okullara, iş görüşmelerine sok ve kendi yollarında lider olmalarına yardımcı ol. Onları, seni bu noktaya getiren ve ileri taşıyacak sıkı çalışma ve özveri seviyesine getir.

Sana şu anda bunları yazıyorum ki en kısa zamanda bu sürece başlayabilesin ve o kolaylığa alıştırdığın ve sütten keseceğin kişilere karşı mücadele vermeyesin. Bu alışkanlık ileride sen de dahil herkesten sadece öfke, kızgınlık ve kıskançlık olarak çıkar.

Zaman ilerledikçe, onların bağımsız olarak büyüdüğünü ve kendi hayatlarında, kendi tutkuları olduğunu göreceksin, ve bu da onlarla olan ilişkinin daha iyi olmasıyla sonuçlanacak.

Sana daha yazacağım çok şey olur, ama 17 yaşında sahip olduğun dikkat süresi 2,000 kelimeye yetmez.

Bir dahaki sefer sana yazdığımda, kan ve işin karıştığı mücadelelere de değinebilirim. Sana verebileceğim en önemli tavsiye ise ebeveynlerinin EBEVEYN olarak kalması ve menajerliğe soyunmamaları.

O ilk kontratı imzalamadan önce, ailen için doğru olan, onları güzel bir şekilde yaşatırken senin de işini yükseltebileceğin ve insanları uzun vadeli başarılara sürükleyebileceğin bütçeyi düşün. Bu şekilde, çocuklarının çocukları, ve onların çocukları da zamanı geldiğinde kendi geleceklerine yatırım yapabilir.

Hayatın değişmek üzere ve her şey önüne çok hızlı gelecek. Ama bunu bir başka 9 saatlik antrenman gününden sonra uzanıp anlamak için kendine zaman ver.

Güven bana, işleri başından ayarlamak bugün hala biraz kalan bir sürü gözyaşı ve kalp ağrısını engelleyecek.

Sevgilerimle, KOBE 😥

KOBE  BRYANT
ve 13 yaşındaki kızı GİANNA  MARİA öldü.

21 Ocak 2020 Salı

AYAKKABI



O bayram bana ayakkabı almaya karar verdiler.


Hazır ayakkabı satan mağaza yoktu şehirde.

Tek ayakkabı yapan dükkanında ayakkabıcı çıplak ayağımı bir kartonun üzerine koydu, iyice basmamı söyledikten sonra ağzındaki kurşun kalemi eline alıp ayağımın çevresini çizdi.

O ayağımın çizildiği karton benim ayakkabı numaramdı.

Günlerce yeni ayakkabılarımın hayalini kurdum.

Babamın anlattığına göre ayakkabılarım siyah ve bağcıklı olacaktı. Kapının her çalınışında koştum.

Ayakkabılarım bayramdan bir gün önce geldi, siyah-bağcıklı.

O gün onları giymedim.

Bayram gecesi yatağımın altına yerleştirdim yeni ayakkabılarımı. Arada bir kalkıp kutusundan çıkartıyor, yere koyuyor, yukarıdan, yandan, önden bakıp duruyordum.

Parlak ve yuvarlak burnunu gecenin karanlığında kim bilir kaç kez okşadım.

Uyku girmedi gözüme.

Sabahleyin ev ahalisi kalktığında, ayakkabı kutusu kucağımda sandalyede oturuyordum ben.

Ayakkabımı babam giydirdi.

Ayağıma olmamıştı ayakkabılarım, dardı ve canımı yakmıştı.

Ama bunu babama söylemedim.

O "Sıkıyor mu?" diye sordukça "Hayır" yanıtını veriyordum.

"Dar, ayağımı acıtıyor" desem, geri gidecekti ayakkabılarım ve ayakkabıcının hemen bir yeni ayakkabı yapması olanaksızdı.

O bayram sabahı canım yana yana yürüdüm.

Bir süre sonra acı dayanılmaz oldu.

Dişimi sıktım. Topalladım. Soranlara "Dizimi vurdum" dedim, ama ayakkabılarımın ayağımı sıktığını kimseye söylemedim.

Doğrusunu isterseniz yaşam da dar ayakkabıyla yürümektir ...

Kimi zaman dar bir maaş, kimi zaman sevimsiz bir iş...

Kimi zaman bir mekan dar ayakkabı olur bize,

kimi zaman bir çevre,

Kimi zaman bir sokak, ya da bir şehir...

Kimi zaman dostluklar, arkadaşlıklar, beraberlikler bir dar ayakkabıya dönüşür.

Kimi zaman zamandır dar ayakkabı, geçmek bilmez.

Kimi zaman zenginlik, kimi zaman başınızı koyduğunuz yastık...

Canınız yanar. Topallaya topallaya gidersiniz.

Sonradan öğrendim; yaşamın, dar ayakkabıyla yürüyebilme sanatı olduğunu...

Nazım Hikmet Ran

19 Ocak 2020 Pazar

ÇÜNKÜ KEDİ AŞKTIR🐈

KEDİ AŞKTIR❤️😻

Kedi boyun eğmez, anarşisttir.

Kedi özgürdür, yalnızdır.
Kedi suç işler, arkasına bakmadan çeker gider.

Kedi sevmezse sevmez, ukaladır.
Kedinin herkesle işi olmaz, tek tabancadır.

Kedi candır, dokuz candır.

Kedi edepsizdir ama kedi edebidir!
Boşuna değildir Nazım’ın, Özdemir Asaf’ın, Orhan Veli’nin ve nicelerinin kedi üzerine şiirler yazması. Kedinin edebiyata bu kadar yakışmasının altında sadece endamı ya da yerine göre kuyruk sallaması yatmaz; kendine has tavrı, fazla önemli canı yatar…

Bencildir kedi, o bencilliğinden özgündür, özgürdür, çekip gider bir gün…

Benim hayatımda ocakta fokurdayan çaydanlıktır kedi. Sıcaktır, dokundun mu yakar. Önce Mamu’dur, Yoğurt’tur sonra

Ortaçgil’in Büyük Kedileri, Haydar Ergülen’in Üzgün Kediler Gazeli’dir…
Sonra da adını bilmediğim tüm kediler sıralanır dizlerime, dizelerime. Ama bu aslında bir şiir değildir.

Kediler sürprizlidir. Ne yapacakları belli olmaz.

Seversin tırmalar, sevmezsin gelir yanına oturur, senden arsızca sevgi dilenir ama o an incecik kızarmış bir ekmek dilimidir.

Kedileri seven hem çok hem de azdır.

Kediye nankör diyenlerin edebiyatla işi olmaz.

Kediyi sevenlerin kitaplığından kitap eksik olmaz...❤❤

🐈🐈🐈🐈🐈