Akşam üzeri tam da bilgisayarın başına oturmuş yeni bir yazı yazıyordum.
Yazın geç de olsa gelişinden, okulların tatile girişinden, havaların sıcaklığından, oğlumla ana oğul tatilde yapacağımız deliliklerden, çiçeklerden, böceklerden söz edecektim ki gök gürültüsü ve şimşek eşliğinde yağmur başladı.
Haziran'da değil de Kasım ayındaymışız gibi.
Yakıştı o deli dolu yağmur Antalya'ya; gerçekten deli deli yağdı, sonra yavaşladı ve b i t t i.
Yağmur dindiğinde aklımda çok eskilerden kalma aşka dair bir söz vardı; kimbilir kimden, nereden duymuşum : Gençlik aşkları yaz yağmuru gibidir; önce göz gözü görmeyinceye kadar yağar, derken yavaşlar sonra durur. Geriye kalan sadece ıslanmamızdır; o da bir süre sonra kurur ...
İşte fotoğraflar, haziranda yağmur ve yağmurla ıslanan Antalya...
Kaçıyorum, kitabımla başbaşa akşam keyfi yapmaya ...
8 yorum:
Dün o yağmurda deliler gibi koşmak istedim ben...
Yağpmadım ama :(
Gök gürültüsünden korkarım ben...
Artık dinsin yağmurlar.Karadeniz yeşerdi yeşereceği kadar.Yani artık evin içinde otlar çıkmaya başlayacak.O derece yeşillendik:)
antalyayı böyle görmek neredeyse imkansızdır hep çok sıcak hatırlarım sevgiler
canımmm antalya bile böyleyse
biz ankarada resmen karadenizi yaşıyoruz
sürekli kapalı ve yağmurlu bir hava
Sazan'cım ben de koşamadım tabiii:)))
Ezgi'cim Karadeniz'e çok yağdı di mi bu yıl yağmur; çok sıcak olmasından iyidir aslında am korkma gök gürültüsünden:))
Gönül'cüm sıcaklar geri geldi bu gün, o gün çok güzeldi ama :))
Mavi Anne'cim Ankara bu yıl neden hep böyle oldu acaba?
Oralardan da buraya geliyor galiba:))
Yorum Gönder