26 Temmuz 2016 Salı

NELER OLUYOR BİZE? ...











Biz çoğu ailenin aksine bayram vb. zamanlarda değil de; herkes evine döndüğünde tatil yapan bir aileyiz. 

Bu yaz da böyle oldu ve biz tatil için 15 Temmuz günü yola çıktık. 
Bugünün tarihe geçecek bir gün olacağını henüz bilmiyorduk. 
Rotamızı iyice güneye çevirerek, Kaş ve Kalkan taraflarına gitmek üzere ayarlamıştık. 

Güzel bir yolculukla akşam
üzeri Kaş 'a vardık. 
Eşyalarımızı bırakıp hemen Kaş merkeze indik.
Gün batarken fotoğraf çektik, ayağımızın tozuyla buzlu badem bile yedik.

Sonra  eve döndük .
Başlangıç için iyi faaliyetti diye de gülüştük.
 
Yaklaşık bir saat sonra hatırlamak istemediğimiz o anları ve  olayları yaşadık .
Neler oluyordu yine, nedir bu kara bulutlar başımıza musallat olmuş 
gitmek bilmiyor bir türlü ?

Hep beraber gerildik, üzüldük. 

Sonra fazla oylanmadan tatili kesmek durumunda kalarak döndük .

Benim için son yılların en berbat tatili oldu. 
Daha doğrusu ülkemin geleceğini düşünmekten tatilde olduğumdan bile utandım. 

Akdeniz bile  durumun farkındaydı sanki. 
Deniz sürekli dalgalıydı. 
Çok derinlerdeki kumlar yüzeye çıkmış ve denize kirli bir görünüm vermişti. 
Hiç birşeyin tadı tuzu yoktu .

İyi ki sosyal medya var .
Ankara ve İstanbul 'daki arkadaşlarla oralardan  bağlantım hiç kesilmedi.

Ve ... geriye  o kısa sürede çektiğim fotoğraflar kaldı .

Aydınlık günler görelim. 
Çünkü, "İnsanın öldüğü yerde hiçbir dava haklı değildir " ...



Posted via Blogaway


16 Temmuz 2016 Cumartesi

BAŞLIKSIZ YAZI



Sahildeyim; deniz kenarında ve çocuklara bakıyorum. 
-Bayram sonrasına ertelediğimiz tatilimize çıkıyoruz ve akabinde tatil dün geceden sonra  burnumuzdan geliyor. -
Çocuklar; belki de dünyanın en masum varlıkları.

Hiçbirşeyden habersiz denizin keyfini çıkarıyorlar.

Anne ve  babalar tedirgin ama onlar da çocuklarına birşey  belli etmemeye çalışıyorlar .

Onlara; çocuklarımıza   nasıl bir ülke bırakacağımız az çok  belli oldu artık.

Çok üzgünüm dünden geceden beri ...
Onuru kırılmış hissediyorum kendimi.

Yazacak çok şey var ama yazamıyorum. 

Tıpkı yazıma başlık bulamadığım gibi ...



Posted via Blogaway


4 Temmuz 2016 Pazartesi

GEÇİP GİDEN ZAMANLAR



Anneannemin evindeyim ve uykudayım. 
Nasıl huzurluyum anlatamam. 
Mutfaktan sesler geliyor.  Sabahın erken saatleri.
Uyanıyorum, fazla oyalanmıyorum yatakta .

Anneanneme yardım etmem lazım.  Sabah kahvaltısı için hazırlık yapıyor olmalı; çilek ve vişne reçellerinin kokusu taze demlenmiş çay kokusuna karışmış çünkü ...

Mutfağa gidiyorum, yanılmamışım; bizimki kahvaltı hazırlıyor.
Hemen tabak, çay  bardağı falan çıkarıyorum. 
Bahçeye koşuyorum; büyük bahçe masasını silip tabakları yerleştiriyorum.

Bahçeden taze nane ve maydanoz toplayayım, yeriz kahvaltıda ..

Fakat o da ne?
Ev ve bahçe çok eski. 
Bahçede maydanoz, nane falan da yok.
Bahçedeki çiçekler solmuş !!!

Olsun anneannemlerin evindeyim ya bugün benim bayramım.

Kimse uyanmamış henüz. 
Az sonra anneannem hepimizin tabaklarına yeni yaptığı tarhana çorbasından koyuyor, ev halkı da yavaş yavaş uyanıyor ...

Ah diyorum; " o zamanlar kahvaltıda çorba içmeyi sevmezdim,  bak şimdi çok seviyorum; yıllar nasıl da değiştiriyor insanı ..."

Yüzüme bakıp gülümsüyor. Üzerinde beyaz bir elbise var beyaz da namaz baş örtüsü.

Komşusu Hamiyet  Teyze sesleniyor; -  " Neriman Hanim gözün aydın" diyor.
Yıllar önce ölmemiş miydi Hamiyet Teyze?
Şaşırıyorum !!!
Ona da gülümsüyor,  konuşmuyor anneannem, ama  benim kadar mutlu; yüzünden anlıyorum.

- " Bayram ya hepimiz ziyarete geldik diyorum " Hamiyet  Teyzeye  tıpkı eski günlerimizdeki gibi.

Sonra herkes uyanıyor .
 Üç çocuk, iki damat, gelin, altı torun, altı da torun çocuğu. 
"Bak anneanne torunlarının çocukları da burada onları da gördün, ne mutlu sana  diyorum. "
Öylece bakıyor yüzüme .

Bahçedeki masa eski, sandalyeler eski ve paslanmış umurumda değil; bu bayram çocukluk sarayımdayım ya daha ne isterim ?

***
Sonra ... ezan okunuyor, ne güzel okuyor müezzin diyorum.
Göz kapaklarım aralanıyor; tekrar kapatıyorum. 
Aslında gördüğüm bir rüya ama uyanmak istemiyorum...
Uzun bir süre direniyorum uyanmamak için .
Gözümü açıyorum.

Gözlerimde iki damla yaş. 
Geçip giden yıllara teslim olmuşuz ...

Bayramın kutlu olsun anneanneciğim ...

***
Blog Not : Fotoğraf da bir bayram gününe ait. Annem henüz iki yaşında ve anneannem benim şimdiki halime şaşırtıcı bir biçimde benziyor .



Posted via Blogaway