11 Kasım 2011 Cuma

TARİFLER, ANLAR, ANILAR

Arkadaşım A.'ya sabah kahvesine gitmiştim.
Kahvenin yanında bir gün önceden hazırladığı şahane irmik tatlısını ikram etti bana.
Oldum olası sütlü tatlılarla aram iyi olduğundan, hayır diyemedim.

İrmik tatlısını yerken tarifini istedim.
A. mutfağın çekmecesinden bir kutu çıkarttı.
Kutunun içinde farklı el yazılarıyla yazılmış yüzlerce tarif vardı.
İçinden irmik tatlısının tarifini buldu. O da bir arkadaşından almış tarifi ve arkadaşı kendisi yazıp vermiş A.' ya  tatlının tarifini.

Ben de böyleyim !!
 Arkadaşlarımdan aldığım tarifleri asla temize çekme huyum yok.
Mutfakta tariflere ayrılmış bir çekmecem var hepsi orada duruyor.
Ne yeni bir defter oluşturabiliyorum, ne de tarifleri en azından bilgisayara aktarıyorum.

Nedenini düşündük A ile.
Sahi, neden böyleydik biz?

" Tembellik " dedim ben, o " Zamansızlık " dedi. " Dağınıklık olabilir mi? " diye sorduk birbirimize ve yanıtı aynı anda verdik.
" Biz o tarifleri özellikle kutular veya çekmeceler içinde saklayıp , temize çekmiyor ve  arkadaşlarımızdan kalan anıları saklıyorduk. "
Her tarifte bir dostun yazısı, kiminin üzerine sinmiş vanilya kokusu veya dökülen bir şeylerin izi vardı ve bunlar bizi geçmişe götürüyordu.

Dünya döndükçe, yaşadığımız her an hızla  anıya dönüşüyordu,  farkında olsak da olmasak da böyleydi bu.

 Belki de geçen zamana direnmek için bu şekilde koruyorduk anılarımızı, tarifleri temize çekmeden; tarifleri anılara,  anıları tariflere dönüştürerek ...

12 yorum:

dersaadet dedi ki...

Eh tabi değişik bir bakış açısı:)

BAYKUŞ GÖZÜYLE... dedi ki...

Ne kadar duygu dolu bir post olmuş...
Ben de sizlerle aynı fikirdeyim,yoksa o anılar da silinip giderdi şimidiyse o tariflere bakınca o anı hatırlatıyordur insan.O kişileri hatırlıyordur:)

Anılar,iyisiyle kötüsüyle çekmecede dursunlar...

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

şimdi düşündüm de bende kimsenin elyazısıyla yazılmış tarif yok Özlemcim
beğendiğim tarifi hemen o dakika alır ya kağıda ya da cep telefonumun mesaj bölümüne öyle alelacele yazarım kendi anlayabildiğim şekilde...sonra da onu tarif defterime geçiririm

bu çekmecelerdeki anılar ve böyle bir düşünce de çok hoşuma gitti ne yalan söyleyim :)

lale dedi ki...

Benim tüm tarifler, buzdolabına tutturulmuş vaziyette. hatta bir pürelibalık tarifi var, on yıllık ve hala denemedim:))
Annemin tariflerinibulunca içim bir hoşoluyor bir de

Sevgimle Özlemcim

MAVİANNE dedi ki...

ben de öyle yapıyorum ama sonra aradığımı zor buluyorum
sonra gaza gelip tarif defterime yazıyorum
ama arkadaşların el yazısı ile kalması gerçekten de harika bir anı

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Dersaadet : Bence de :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Baykuş Gözüyle : Bence de her şeyi anlık yaşıyoruz artık Natali'cim ...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Aynur ( KÜçük Hala ) : Benim de Aynur'cum hoşuma gidiyor itiraf edeyim :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Lale: Ben de anneannemin tariflerinde hüzünlenirim, 17 yaşımda kendim yazmışım anneannemin turtası diye hiç sorma o duygu çak farklı Lale'cim

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Mavi Anne : Sonra o tarifi denemek istediğinde tarifi aldığın an geliyor ya aklına anılara bağlı olanlar için hoş bir duygu bence ...

ezgilimelodi dedi ki...

Ben olsam kaybederdim:)

ELFony dedi ki...

Çok hoş.. Belki bir deftere o kağıt parçalarını yapıştırırsan daha uzun ömürlü ve düzenli olabilir bu hatıralar.. Çok da hoş görünür...