2 Nisan 2011 Cumartesi

KENDİMLE KONUŞMALAR

Mart ayı ile  güzel bir veda yaptık geçen gün.

Birbirimizi daha fazla üzmeden ayrıldık.Şaka bir yana bu yıl mart ayı gerçekten yordu beni.

Nisan bereketiyle geldi. İki gündür yağmur  var şehirde ve ister inanın ister inanmayın, nisanın gelişiyle kalbimin ritmi normale döndü ( elbette bunda kullandığım ilaçların etkisi de inkar edilemez ).

Nedense bahar ayları içinde nisan ve mayısı ayrı severim ben. Mart uzun, kasvetli ve sıkıcı gelir.
Evimize bir aylığına gelmiş sevmediğim ama idare etmek durumunda kaldığım sevimsiz akraba muamelesi yaparım Mart ayına !!

Dün yeni kitaplar aldım kendime. İnci Aral'ın yeni romanı çıkmış, elime aldım, bıraktım okumak istemedim nedense. İleri bir tarihte belki okurum,  mutlaka güzeldir.

Serenad şahane gidiyor çok keyifle okuyorum. Bit Palas sırasını bekliyor ama benim aklım Chanel'de Serenad biter bitmez Chanel'e başlanacak.

Dün oğlum okuldan neşe içinde geldi; öğretmenlerine 1 Nisan şakası yapmışlar sınıfları değiştirmişler arkadaşları ile, sonra gün boyu birbirlerine şakaları devam etmiş. Ne çok yapardık okulda 1 nisan şakaları, sıra onlarda şimdi.

Bu aralar mutfaktan çıkmaz oldum, ev halkına yemek yetiştiremiyorum.
Zencefiilli  kek öğrendim ilk fırsatta deneyeceğim güzel olursa paylaşacağım.
Aslında yaptıklarımı yazsam sıkı bir yemek blogu sayfası olur benim sayfam  ama bilgisayara resim yükleme konusunda çok tembelim nedense:(

Tembellik dedim de bu günüm de tam tembellik halleri ile geçti.

Dışarıda yağmur, evde battaniye altında ben ve yanımda Serenad . Serenad ve battaniyem tembelliğime eşlik ettiler.

Benim gibi bir kadına bu kadar tembellik yeter; artık kaçıyorum yapacak o kadar çok iş var ki ...

6 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

Nisan geldi yağmurlarıyla...Burası yağmur çamur...

İnci Aralîn yeni kitabını bende gördüm ama almadım...Serenad ise hediye edilecek bana:)) yani henüz elime geçmedi ama Serenadım var...

Yapsana bir yemek bloğu ya da ara ara yaz burada. Bak zencefilli kekei merak ettim...
sevgimle

Unknown dedi ki...

ben de bir ara kitap okurken uykum geldi birazda üşüdüm çektim battaniyeyi uyumaya çalıştım :) ben geçikmeli de olsa veda yı okuyorum ayşe kulin ...nisan tüm güzellikleriyle gelsin canım hayatımızın tüm ritmi güzel olsun bu arada kek güzel olsa da olmasada paylaş merak ettim sevgiler :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Burası da öyle Lale'cim.
Serenad'ı okuyunca fikrini paylaş bizle olur mu?
Ara ara yazmak istiyorum ben de.
Kekin tarifini vereceğim çok kolay yapımı zaten bir yapsam; ( hafta içi yaparım artık )
Sevgiler kocaman:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Veda 'yı çok severek okumuştum. İyi oluyor ama di mi battaneye altında kitap okumak; hele de dışarıda yağmur varsa :))
Sevgiler Burcu'cum.
Not : Serenad'ı da mutlaka okumalısın, pişman olmazsın:)

Defne Soysal dedi ki...

Ya ben kitap okuma hızımı arttıracağım yada sizin hızınıza yetişmek için nefes nefese kitap kovalayacağım. İnci Aral severim ama okumam, havası değil. Zaten hava kasvetli. Serenad ve Ayşe Kulinin son iki romanı Paulo Coelhonun Elifi fazla popüler oldu. Bu arada herkes bir kitap öneriyor. Çıldırmadan nasıl yetişicem hepsini okumak istiyorum.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Defne'cim bende de İnci Aral havası yok henüz.
Aslında çok hızlı okumuyorum ben de, Serenad daha bitmedi bile.
Elif'i beğenmedim ben ama Serenad'a bayıldım. Hem konusu, hem romanın yazılış biçimini çok beğendim. Mutlaka tavsiye ederim sana.Bence okumak istediklerini edin yavaş yavaş oku.
Kocaman sevgilerimle:))