5 Aralık 2010 Pazar

ZAMANA SİTEM

Aklım zamana sitem eder bazen.

Yılların bu kadar hızlı geçmesini kabul edemiyorum galiba.
Geçmişi bize hatırlatan üç şey olduğuna inanırım hep.
Albümler dolusu fotoğraflar, anılar ve bir de eşyalar.

Bu satırları yazarken yılların içinden geçiyorum sanki.

Bir vazo, bir saat ve içinde gül olan kenarları kesik cam çerçeve.

İstanbul'daki evimizdeyim şimdi.
Anneannem anneme kırmızı çiçekli  bir vazo getiriyor.
Özel bir gün mü, içinden mi gelmiş de almış hatırlamıyorum.
Çocuğum o zamanlar, annem çok beğeniyor vazoyu.
Salondaki sehpanın üzerine koyuyor.
Yıllar geçiyor, büyüyorum, anneannem bu dünyadan gidiyor.
Vazoyu Antalya'ya getiriyorum.
Aman diyor annem arkamdan, kırılmasın o vazo kızım, anneannenden hatıra.
Sanki vazo kırılırsa annemin de benim de yüreğimizden bir parça kırılacakmış gibi geliyor ikimize de.
Saklıyorum vazoyu yıllarca özenle, vazo kırılmıyor.


Yine İstanbul'dayım. Annemle Kadıköy'de geziyoruz.
İkimiz de mağazanın birinde gördüğümüz saati çok beğeniyoruz.
Hemen alıyor eve getiriyoruz.
Şapkalı saat diyorum ona.
Saatin şapkasının içinde iki tane ampul var.
Akşamları herkes uyuyunca salona geçip o saatin ışıklarında okuyorum kitabımı.
Kızkardeşimle aynı odayı paylaşıyoruz o zamanlar, odada ışık yakıp kitap okumamdan rahatsız oluyor da bizim kız :)
Sonra benimle Antalya'ya geliyor saat.
Oğlum doğduktan sonra hem saat, hem okuma lambası olarak kullanıyorum evimde.
Annemle birlikte aldık ya, İstanbul kokuyor ya özenle saklıyorum saati.


İçinde gül olan kenarları kesik cam çerçeve.
Kardelen bir kadının bana doğum günü hediyesi.
Vefasız kocası yüzünden üç oğlu ile ortada kalan, her şeye rağmen çocuklarını yetiştiren, onları  iş güç sahibi yapan, yaşadıklarına meydan okuyan bir kadın o.
Az bulunur onun gibileri, bu yüzden kardelen diyorum ona.
Bu kenarları kırık çerçeve doğum günümde kardelen kadından hediye gelmiş bana, güzel bir dostluğun başlangıcı olmuş yıllar önce.
Üç çocuklu kadın, artık  iki gelin bir de torun sahibi şimdilerde.

Diyorum ya zamana sitemim var benim.
Bu kadar hızlı geçmesini aklım kabul etmiyor.
Biliyorum ki üç şey insanı ayakta tutuyor, albümler dolusu fotoğraflar, anılar ve bir de eşyalar...

15 yorum:

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Bu tür yazıları okurken o kadar hüzünleniyorum ki!
Acımasızca geçen zamanın bize biraktığı izler.
Fotoğraflar hep var olacak belki eşyalar da. Peki ya anılar? onlar bizlen yok olup gidecekler.
İşte bu yüzden bir yerlere yazmak,paylaşmak belkide kalıcı olacak.
Çok güzel ve hüzün kokan bir yazı,yüreğine sağlık Özlem'cim.
Güzel bir hafta dilerim canım.

bilge dedi ki...

bu eşyaların hatırlattıkları yok artık aramızda..bazen eski bir eşya gördüğümde onuyapan eller nerde acaba diye düşünürüm..çok hüzünlendim..ve anılarıma sığındım sevgilerimle..

Müge dedi ki...

Özlem, seni önceden izlemeye aldığım halde, izlediğim bloglar listesinde adını ve yeni yazılarını göremiyordum bir türlü. O yüzden tekrar izlemeye almak zorunda kaldım. Diğerini silmek istemedim. Tümden silinmeyeyim diye :)
Döneceğim sana tekrar :) sevgiler...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

* Yaşamın kıyısında : Kesinlikle yazmalıyız Nur'cum. Söz uçar yazı kalır gerçekten de.
Çok teşekkür ederim, senin de haftan güzel geçsin, sevgiyle kal...
* Anılara sığınmak hüzünlendirse
de bizi çoğu kere iyi de geliyor Bilge'cim.
Sevgiyle kal...
* Müge : Teşekkür ederim Müge'cim. Sevgiler benden:)

MAVİANNE dedi ki...

zaman akıp geçiyor
o zamanın nasıl geçtiği önemli değil mi?
inşallah pişmanlıklarla değil de iyiki lerle geçiririz tüm zamanımızı
anılar eşyalar çok önemli insan hayatında
güzel izler onlar bizlerden arta kalan
sevgiler

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

öyle güzel söylemişsin ki Mavi Anne'cim; keşkelerle değil iyi kilerle yaşamak gerek:)

Melis Pamuk dedi ki...

Demek o eşyaların hepsinin bir öyküsü var teyze, kırmızı çiçekli vazoyu bilmiyordum bak!!!

Gulcin dedi ki...

Iste ben de boyleyim esyalara baktigimda hatirlattiklarindan oturu onlari daha cok seviyorum. Sonra esyaya baglanmak niye diyorum kendime ama ben aslinda esyay baglanmiyorum ki anilara baglaniyorum.
Cok guzel bir yazi elinize saglik!

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Var tabii Melom olmaz mı hiç?

MAVİANNE dedi ki...

iyi akşamlar diliyorum sana
sevgiler

ezgilimelodi dedi ki...

Zaman çok çabuk geçiyor.Resimlere bakıyorum her yıl fotoğraftan bir kişi daha eksiliyor.Her günümün dolu dolu geçmesini diliyorum;anıları biriktirmek için...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

*GÜLÇİN : Evet aslında anıları taze tutuyor eşyalarımız, bağlanmamız bundandır Gülçin'cim. Hoş geldin sayfama :)
* MAVİ ANNE: Sevgiler benden Mavi anne'cim:)
* EZGİLİ MELODİ : Gerçekten güzel yaşamak gerek, zaman su gibi akıyor Ezgi'cim.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

*GÜLÇİN : Evet aslında anıları taze tutuyor eşyalarımız, bağlanmamız bundandır Gülçin'cim. Hoş geldin sayfama :)
* MAVİ ANNE: Sevgiler benden Mavi anne'cim:)
* EZGİLİ MELODİ : Gerçekten güzel yaşamak gerek, zaman su gibi akıyor Ezgi'cim.

laleninbahcesi dedi ki...

o saat var ya o saat ben ona bayıldım...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Çok güzeldir o saat; emektarım benim:)