6 Ağustos 2009 Perşembe

MERAK GÜZEL ŞEY

pc__my_cupcake_by_kittykoolkatz- “ Merak gerçekten güzel mi ? ” diye sordu.

Bu yaşıma kadar merakı dozunda yaşamış biri olarak sorusuna düşünmeden

- “ Hayır ” diye yanıt verdim.

O sormaya devam etti :

- “ Peki neden reklamlarda, - merak güzel şey, güzel şey merak - diyorlar ” dedi.

- “ Reklam o, boş ver ” dedim.

Biraz sonra konuyu değiştirdi :
- “ Bana ne zaman cep telefonu alacaksınız ? “ diye sordu.

Bu sefer ki sorusu henüz 6 yaşında olduğundan beklemediğim bir soruydu,

- “Aklından bile geçirme, yaşın çok küçük” dedim.
- “ Neden? Arkadaşıma alıyor ailesi, o da benden bir yaş büyük ama ” dedi.

Şimdi düşünmek zamanıydı

Cep telefonu, bilgisayar, internet hayatıma otuzlu yaşlarımda girdi.

Faydalarından elbette yararlandım, hatta zaman içinde teknoloji hayatımın önemli bir parçası haline geldi. Buna rağmen kendimi teknoloji tutsağı haline getirmedim.

Bir çocuğun eline cep telefonu verme yaşı -yediye- inerse, internete ulaşım 3G teknolojisi sayesinde cep telefonlarına kadar ulaşırsa, çocuklarımız tüm bunlardan “bilinçli” bir şekilde yararlanmayı nasıl ve ne zaman öğrenecek?

“Bilinçli” kelimesini özellikle vurguluyorum, çünkü artık hepimiz biliyoruz ki internet uçsuz bucaksız bir okyanus ve bu okyanusta yolunu şaşırıp kaybolmak hiç de zor değil.

Henüz doğruyu yanlıştan ayırmayı bilmezken, sırf merak olsun diye interneti sınırsız kullanarak büyüyen çocukların yetiştiği bir toplum beni korkutuyor.

Yarınlarımızın temini çocuklarımızın hayatı öğrenemeden teknoloji ile sıkı bağlar kurması kaygı veriyor.

Aile olarak elindeki cep telefonundan internete her daim ulaşan çocuklarımızı nasıl takip edeceğiz?

Bilinçli toplum, kendini kontrol edebilen, doğruyla yanlışı, iyiyle kötüyü ayırt edebilen çocukların yetişmesiyle oluşur.

Bunları çocuklarımız büyürken düşünmezsek, gelişimlerini takip etmezsek, sevgilisini parçalayıp çöp konteynırına atan, annesini acımasız bıçak darbeleriyle öldüren, sokak ortasında sevgilisini döven gençleri görünce şaşırmamamız gerekir.

Teknoloji sınırlarını zorlayan telefon şirketlerine ve ailelere sormak isterim :
“ Bilinç” oluşmadıktan sonra “ Merak “ gerçekten güzel şey midir?

12 yorum:

beenmaya dedi ki...

güzel ve yerinde bir soru...bu yüzme bilmeden denize dalmak gibi birşey hani ya yüzmeyi öğrenicez, ya biri bizi kurtarıcak, ya da boğulup gidicez...

ÖZLEM dedi ki...

bu yazıyı şimdi o merak denenlere yollamak vardı.
arkadaşımın annesi aldı sen niye almıyorsun diyen o kadar çok çocuk gördüm ki,sen almasanda çocuğa diğerleri kötü örnek oluyor.toplum bu yüzden bozuluyor.
bazı anne ve babaların bazı düşünceleri biz görmedik bu şeyleri çocuğumuz görsün en iyi imkanlara sahip olsun diyorlar ama en büyük hatayı burda yapıyorlar.hayata daha yeni başlayan yavrularımıza en büyük kötülüğü biz yapıyoruz.ilk önce kendimizi sorgulıycaz...

Nurşen dedi ki...

Huyumuzdur, önce över, göklere çıkarır, körükler, alışkanlık yaptırır sonra zararlı diye yasaklamaya kalkarız. Bilinçli kullanım, zararlar hep alışkanlık sağlandıktan sonra gündeme gelir, o zaman da iş işten geçmiş olur. Ah canım Özlemim senin işin çok zor, elinde işlenecek bir hammadde, çevrede de o hammaddeyi gözüne kestirmiş bir sürü zararlı etken var. ama sen bilinçli annesin, inan ki korumayı becerirsin,zaten bizim çocukların mayası sağlam, dış güçlerden zor etkilenip bozulurlar. O meraklı miniği öperim.

Belgin dedi ki...

Özlemim, neye merak ettigini bilirsen, bilincli olursan merak cok güzel bir sey ama dedigin gibi blincsiz merak insani mahveder, hele hele cocuklari, gencleri. Onlara ilk önce iyiyi, kötüyü ayirmayi ögretmeliyiz ki, kendi ayaklari üzerinde durduklari zaman, tökezleyip düsmesinler. Cok zor isimiz cooook...

Özlem dedi ki...

Tamam canım, sağolasın:))

Nily dedi ki...

Merak elbette ki, güzel şey.. ama seninde dediğin gibi yerinde ve dozunda olursa..dünyayı ve hayatı tanımamıza, öğrenmemize sebep de ilk aşamada, özellikle çocuk yaşlarda merakımız diye düşünüyorum.Ama o zamanlardaki merakımız büyüklerimiz tarafından doğru yönlendirilmemiş olsaydı, şu anda olduğumuzdan çok farklı kişiler olabilirdik.

Anne baba olmak çok zor.. bir yandan yaşının küçük olduğunu düşünmek, bir yandan arkadaşlarının yanında kendini eksik hissetmesin diye ruh halini düşünmek..şimdi düşündüm de işin içinden çıkamadım.

sevgiler..

beenmaya dedi ki...

bu arada biraz geç oldu ama mimini nihayet cevapladım canım kusura bakmayasın :(((

Özlem dedi ki...

Çok zor işmiş anne baba olmak Nily, yaşadıkça ve çocuk büyüdükçe daha iyi anlıyor insan.
6 yaşında cep telefonu isterse en fazla 10 yaşında internete girecek takip et dur ondan sonra,
hayatı öğrenmeden farklı şeyler öğreniyorlar.
Çok zor
Sevgilerimle...

Özlem dedi ki...

Düşünüyorum da biz daha farklı ve mutlu çocuklardık Belgin'ciğim, en azından
doyumsuz değildik.
Bilinç duygumuz belki de bundan daha çok ve çabuk gelişti.
Dilerim hayat çocuklarımıza da güzel şeyler sunar canım.
Sevgilerimle...

Özlem dedi ki...

Bu ikilem akılları karıştırıyor ya zaten Özlem'ciğim.
Çok haklısın, ailelere çok sorumuluk düşüyor
Sevgilerimle...

serdar özdemir dedi ki...

Bence reklam izlememek lazım... Valla... Hatta şöyle bir şey geliştirsinler madem teknolojileri bu kadar ileri... Tam reklam çıktığında kanalı değiştiren bir sistem... Bunu yaparlarsa kesin alırım... SÖZ:)

Melis dedi ki...

Bizim okulda bile cep telefonu olan çocuklar biliyorum, okulda kullanmak yasak ama dışarıda rahat rahat kullanıyorlar.
Ben 11 yaşımdayım ama cep telefonunu da çok sevmiyorum açıkçası, gerekmedikçe de kullanmam belli bir yaşa kadar sanırım.