5 Ağustos 2011 Cuma

SON SARDUNYALAR ...

Sabah saat 10:00’da kapı çalardı. Mahalleden arkadaşlarım : “Gelmiyor musun biz sokağa indik “ diye beni de çağırırlardı.

Anneme bakardım: “ Git hadi, öğle yemeğine gel ama “derdi.
Kapıdan çıkarken benden dört yaş küçük kardeşim “ Ben de geliceeeeem “ diye peşime takılırdı.

Sabahları bebeklerimizi alırdık. Sabahki oyunumuz “evcilik”ti .
Benim kara saçlı bir bebeğim vardı.Gözüm arkadaşımın sarı saçlı bebeğinde, onun gözü benim kara saçlı bebeğimde. . .

Öğlen olur, yemek vakti çoktan geçer biz “evcilik” oynardık…

. . .
Akşamüzerleri ayrı bir alemdi.

Mahallenin kızları ve oğlanları “yakan top” oynardık. Kızlar, erkeklere karşı.
Kızlar erkeklere savaş açardı oyunun sonunda. Onlar da ne acımasızdılar ama….

Sonra dağılırdık erkekler futbol oynardı. Biz “seksek”.

Nereden çıktı, kimin icadı hala bilmem” lastik” oynardık...
Zıp zıp zıplardık . Kendimize özel lastiklerimiz vardı. Annelerimizden lastik ister dururduk.
Bildiğimiz ‘ don lastiği’ bile önemliydi bizim için o günlerde.
. . . . .
Kış gelince sokak faslı biter mi ?

Kar yağsın diye gökyüzünün gözünün içine bakardık. Biraz kar tutsa yerleri, arabaları, gece yarısı bile sokakta olurduk kartopu oynamak için. O ayazda sokak, sokak dolaşan bozacıdan boza alır içerdik. Kardeşim daha küçük o zamanlar, bozacının sesinden korkar, kaçacak yer arardı.

…..


Dedemin sağlık sorunları nedeniyle, emeklilik dönemlerinde yaşamayı seçtikleri köyde  bambaşka çocukluk anılarım yüklüdür benim.

Elmayı, kirazı dalından koparır yerdik.
Hormonlu sebze ve meyvelerle tanışmamıştık henüz.
Bahçesinden maydanoz, taze soğan, taze nane toplardım anneanneme.
Ne zaman taze nane kokusu duysam aramızdan ayrılalı 20 koca yıl geçen, sevgisine doyamadığım anneannemi hatırlamam bundandır.

Körfez bu kadar kirli değildi o zamanlar. Oradaki arkadaşlarımla sandal sefalarımızı unutmam mümkün mü?

Akşam üzerleri yaptığımız voleybol maçları...

Beyaz saçlı tombik dedem maç hakemliği yapardı da taraf da tutmazdı hiç. Sezar’ın hakkı, Sezar’ a derdi.

Ya o yazlık sinemalar?

Kıyısından köşesinden ben de yakalamıştım o yazlık sinemaları.

Ne özenir bezenirdik o sinemalara gitmek için.

Sandalyelerde rahat edemezdim bazen … Şimdi “olsa da rahat edemesem” diyorum.

Çekirdek çitlemeden de film izlemezdik, illa olacaktı elimizde bir  külah ay çekirdeği. Havası bir başkaydı yazlık sinemaların.

Bazen aklıma düşer o günler. Unutamadığım, çocukluğum.

Biz aslında, Sezen Aksu’nun o unutulmaz şarkısındaki - Son Sardunyalar- dık ve –büyüdük- .

Hayatın sokaklarında koşmaya başlayınca anlıyor insan, özenle sakladığı güzel çocukluk anılarının insanı hayata karşı dik tuttuğunu.

17 yorum:

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

nasıl da güzel anlatmışsın Özlemcim
çoğu benim de geçirdiğim güzel çocukluğumun anılarıyla birebir örtüşüyor
bak beni de götürdün şimdi 30-35 yıl öncesine...

pie kurabiye dedi ki...

Şanslıymışız değil mi?Şimdiki çocuklar bunların hiçbirini bilmiyor.Zaman geçirmenin tek yolunun bigisayar karşısında zombi avlamak olduğunu sanıyorlar.

Unknown dedi ki...

Ne güzel çocukluk anıları bunlar..Okurken kendimi geçmişte buldum..nasıl benzer çocukluklar yaşamışız nasıl özgürce oynamışız..
İyi kide böyle güzel çocukluk yaşamışsın şimdi anıları dahi mutlu etmeye yetiyor :)

Güngör Ekinci Saglik dedi ki...

Ne güzel ne duygulu yazmışsınız. Sanki benim çocukluğumu özetlemişsiniz. İki kez okudum yazınızı. Ellerinize sağlık. sevgiler.

Kontrast dedi ki...

Yazınızı çok beğendim. Blogunuzla yeni tanışıyorum. Girişteli fotoğrafın da ekstra şirin olduğunu söz etmeden geçemeyeceğim.

Benim blogum Kontrast'a uğrarsanız sevinirim. İskender'i okuyormuşsunuz. Ben de okudum ve yorumlarımı paylaştım. Gelip inceler ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum.

Artık takipçinizim...

Sevgiler....

Kubilay

laleninbahcesi dedi ki...

Özlemcim,şimdi benim kızlarla köye gidiyorum
ay buralar kokuyo, ağaçlar ilaçlıdır,ay orama burama bir şey kondu diye,işin keyfini çıkaramıyorlar. Galiba anılarımız gibi eskidik bizde))

Sevgimle

geveze baykuş dedi ki...

içim hafif burularak ama tebessümle okudum. yazlık sinemalar hariç hepsini yaptım. ne güzel yıllardı, eline sağlık.

MAVİANNE dedi ki...

canımmm güzel çocukluk anıları unutulmaz
geçmişe gitmek iyi geliyor bazen
sevgiler

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Hepimiz benzer anılarla yüklüyüz değil mi Aynur'cum?

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Çok şanslıydık Petek'cim çok hem de...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Ben böyle bir çocukluk yaşadığım için gerçekten çok şanslı sayıyorum kendimi, anılar hep ayakta tutuyor bizi :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Güngör'cüm teşekkür ederim, sevgiler benden :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Kubilay teşekkür ederim, ben de senin sayfanın takipçisi oldum bile:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Lale'cim eskiyoruz aslına bakarsan, galiba tadını çıkarmak gerekiyor yaşarken o anların :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Lale'cim eskiyoruz aslına bakarsan, galiba tadını çıkarmak gerekiyor yaşarken o anların :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Geveze Baykuş'cum iyi ki de yaşadık ama değil mi?

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Mavi anne'cim zaman tüneline binmiş gibi oluyor hem de:))