Sabah saat 10:00’da kapı çalardı. Mahalleden arkadaşlarım : “Gelmiyor musun biz sokağa indik “ diye beni de çağırırlardı.
Anneme bakardım: “ Git hadi, öğle yemeğine gel ama “derdi.
Kapıdan çıkarken benden dört yaş küçük kardeşim “ Ben de geliceeeeem “ diye peşime takılırdı.
Sabahları bebeklerimizi alırdık. Sabahki oyunumuz “evcilik”ti .
Benim kara saçlı bir bebeğim vardı.Gözüm arkadaşımın sarı saçlı bebeğinde, onun gözü benim kara saçlı bebeğimde. . .
Öğlen olur, yemek vakti çoktan geçer biz “evcilik” oynardık…
. . .
Akşamüzerleri ayrı bir alemdi.
Mahallenin kızları ve oğlanları “yakan top” oynardık. Kızlar, erkeklere karşı.
Kızlar erkeklere savaş açardı oyunun sonunda. Onlar da ne acımasızdılar ama….
Sonra dağılırdık erkekler futbol oynardı. Biz “seksek”.
Nereden çıktı, kimin icadı hala bilmem” lastik” oynardık...
Zıp zıp zıplardık . Kendimize özel lastiklerimiz vardı. Annelerimizden lastik ister dururduk.
Bildiğimiz ‘ don lastiği’ bile önemliydi bizim için o günlerde.
. . . . .
Kış gelince sokak faslı biter mi ?
Kar yağsın diye gökyüzünün gözünün içine bakardık. Biraz kar tutsa yerleri, arabaları, gece yarısı bile sokakta olurduk kartopu oynamak için. O ayazda sokak, sokak dolaşan bozacıdan boza alır içerdik. Kardeşim daha küçük o zamanlar, bozacının sesinden korkar, kaçacak yer arardı.
…..
Dedemin sağlık sorunları nedeniyle, emeklilik dönemlerinde yaşamayı seçtikleri köyde bambaşka çocukluk anılarım yüklüdür benim.
Elmayı, kirazı dalından koparır yerdik.
Hormonlu sebze ve meyvelerle tanışmamıştık henüz.
Bahçesinden maydanoz, taze soğan, taze nane toplardım anneanneme.
Ne zaman taze nane kokusu duysam aramızdan ayrılalı 20 koca yıl geçen, sevgisine doyamadığım anneannemi hatırlamam bundandır.
Körfez bu kadar kirli değildi o zamanlar. Oradaki arkadaşlarımla sandal sefalarımızı unutmam mümkün mü?
Akşam üzerleri yaptığımız voleybol maçları...
Beyaz saçlı tombik dedem maç hakemliği yapardı da taraf da tutmazdı hiç. Sezar’ın hakkı, Sezar’ a derdi.
Ya o yazlık sinemalar?
Kıyısından köşesinden ben de yakalamıştım o yazlık sinemaları.
Ne özenir bezenirdik o sinemalara gitmek için.
Sandalyelerde rahat edemezdim bazen … Şimdi “olsa da rahat edemesem” diyorum.
Çekirdek çitlemeden de film izlemezdik, illa olacaktı elimizde bir külah ay çekirdeği. Havası bir başkaydı yazlık sinemaların.
Bazen aklıma düşer o günler. Unutamadığım, çocukluğum.
Biz aslında, Sezen Aksu’nun o unutulmaz şarkısındaki - Son Sardunyalar- dık ve –büyüdük- .
Hayatın sokaklarında koşmaya başlayınca anlıyor insan, özenle sakladığı güzel çocukluk anılarının insanı hayata karşı dik tuttuğunu.
17 yorum:
nasıl da güzel anlatmışsın Özlemcim
çoğu benim de geçirdiğim güzel çocukluğumun anılarıyla birebir örtüşüyor
bak beni de götürdün şimdi 30-35 yıl öncesine...
Şanslıymışız değil mi?Şimdiki çocuklar bunların hiçbirini bilmiyor.Zaman geçirmenin tek yolunun bigisayar karşısında zombi avlamak olduğunu sanıyorlar.
Ne güzel çocukluk anıları bunlar..Okurken kendimi geçmişte buldum..nasıl benzer çocukluklar yaşamışız nasıl özgürce oynamışız..
İyi kide böyle güzel çocukluk yaşamışsın şimdi anıları dahi mutlu etmeye yetiyor :)
Ne güzel ne duygulu yazmışsınız. Sanki benim çocukluğumu özetlemişsiniz. İki kez okudum yazınızı. Ellerinize sağlık. sevgiler.
Yazınızı çok beğendim. Blogunuzla yeni tanışıyorum. Girişteli fotoğrafın da ekstra şirin olduğunu söz etmeden geçemeyeceğim.
Benim blogum Kontrast'a uğrarsanız sevinirim. İskender'i okuyormuşsunuz. Ben de okudum ve yorumlarımı paylaştım. Gelip inceler ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum.
Artık takipçinizim...
Sevgiler....
Kubilay
Özlemcim,şimdi benim kızlarla köye gidiyorum
ay buralar kokuyo, ağaçlar ilaçlıdır,ay orama burama bir şey kondu diye,işin keyfini çıkaramıyorlar. Galiba anılarımız gibi eskidik bizde))
Sevgimle
içim hafif burularak ama tebessümle okudum. yazlık sinemalar hariç hepsini yaptım. ne güzel yıllardı, eline sağlık.
canımmm güzel çocukluk anıları unutulmaz
geçmişe gitmek iyi geliyor bazen
sevgiler
Hepimiz benzer anılarla yüklüyüz değil mi Aynur'cum?
Çok şanslıydık Petek'cim çok hem de...
Ben böyle bir çocukluk yaşadığım için gerçekten çok şanslı sayıyorum kendimi, anılar hep ayakta tutuyor bizi :)
Güngör'cüm teşekkür ederim, sevgiler benden :)
Kubilay teşekkür ederim, ben de senin sayfanın takipçisi oldum bile:)
Lale'cim eskiyoruz aslına bakarsan, galiba tadını çıkarmak gerekiyor yaşarken o anların :)
Lale'cim eskiyoruz aslına bakarsan, galiba tadını çıkarmak gerekiyor yaşarken o anların :)
Geveze Baykuş'cum iyi ki de yaşadık ama değil mi?
Mavi anne'cim zaman tüneline binmiş gibi oluyor hem de:))
Yorum Gönder