2 Mayıs 2010 Pazar

YAZACAK NE ÇOK ŞEY VAR ...

bodrum-8-241008-300x225

Yazacak ne çok şey var aslında. . .

Birikti hepsi birer birer.

Hava mesela, çok dengesiz bu ara.
Ne yaptığı belli olmayan insanlar gibi.
Bir sıcak ve samimi, bir serin ve mesafeli.
İnsan nasıl davranacağını bilemiyor kendisine.

* * * *
İşçi bayramı bu yıl çok coşkulu kutlandı Antalya'da, bu bile ayrı bir yazı konusu olabilir.

* * * *
Ya Siirt'te yaşanananlar, güzel yurdumun acınası, içler acısı halleri?

* * * *
Haa bir de İzmir' deki seri katil var, bir insanın nasıl bu hale geldiğinden başlanıp, önüne gelenin silah kulllanmasının doğurduğu sonuçlardan şahane bir yazı ortaya çıkabilir.

* * * *
Oğlum anneler gününde çok güzel bir şiir okuyacak, evde hazırlanıyoruz birlikte, o okuyor ben duygulanıyorum; bak bu da uzun bir yazı konusu olabilir.

* * * *
Bu gün kitap kurdu yeğenim Melis'e çok şeker bir kitap aldık, o kitabı bitirir bitirmez ben de okuyacağım, haa karar verdim biraz çocuk kitapları okumak istiyorum ben, hiç de fena fikir değil. Nedenleri mi? O da bir yazı konusu işte.

* * * *
Diyorum ya yazacak o kadar çok konu var ki ...

Eeee, yaz o zaman diyorsunuz değil mi?

Yok yazamıyorum ki, sorun burada başlıyor işte...

Açık öğretim final sınavları havasına girdim ben, öğrencilerime bol bol soru hazırlıyorum.

Strateji, misyon, vizyon, sermaye bütçelemesi kararları, uluslar arası piyasalar, arz eğrisi, talep eğrisi derdim bunlarla bu aralar.

Kafamı toparlayamıyorum bir türlü.

Klavyenin başına oturunca soru yazasım, konu özeti çıkarasım geliyor.

Başka bir şey yazmaya koşullandıramıyorum kendimi.

Neyse çok sürmeyecek bu durum çünkü mayıs sonunda final sınavları, var sonra yine kendimle başbaşa kalacağım elbette.

Öğrenciler mi?

Onlar benden rahat vallahi, sanki yer değiştirmiş gibiyiz, ben öğrenci onlar öğretmen.

Bu da böyle değişik bir duygu işte.

Demem o ki buralardayım aslında, üstelik mayıs coşkusu her yanımdan taşıyor.

Eğer ay sonuna kadar yukarıda söz ettiğim ders konuları ile ilgili yazılar görürseniz sakın şaşırmayın olur mu?

Ne de olsa vizyonum da, misyonum da yazmak, öğrenmek, bir de naçizane öğrencilere bir şeyler öğretmek üzerine kurulu değil mi?

5 yorum:

Selma dedi ki...

Yazmalısınız Özlem hocam:) Çünkü ben sabırsızlıkla bekliyorum yeni yazılarınızı. Yoğunsunuz bu aralar. Bugün ne güzel bir hava vardı cadde de değişken havaya inat bir sürü örgüt, dernek, kadın-erkek herkesin gür sesiyle yankılandı her yer.. Özgürce yürüyebilmeleri ve seslerini yükseltebilmeleri beni keyiflendirdi. Rahatsızdım bugün katılmak isterdim coşkuya bende. Dünya emekçilerinin dayanışma günü kutlu olsun..

Ezgi dedi ki...

Ben de yoğunum bu aralar.Proje ve performans ödevleriyle uğraşıyorum.Ve sanırım artık tatil gelsin istiyorum:))
Hava da dediğin gibi kararsız.Ben güneşli tercih ediyorum:)
Mutlu haftalar diliyorum
Sevgiler

Melis Pamuk dedi ki...

Kitabı mutlaka okumalısın teyzecim muhteşem, çok keyifli:))))))))))))

yasemin şen dedi ki...

özlemcim "yazamıyorum" derken bile nasıl güzel yazılabileceğini göstermişsin!

Özlem dedi ki...

Yasemin'ciğim, çok teşekkür ederim güzel yorumun için:)