5 Ekim 2009 Pazartesi

SÖZCÜK KONUŞTURAN

winter_by_sugarock99

- “ Yazacak bu kadar konuyu nereden buluyorsun?” diye sordu.

- “ Aramıyorum ki kendileri gelip beni buluyor” diye yanıtladım onu.

- “ Bir de anlayamadığım; hangi arada yazabiliyorsun sen bu kadar yazıyı ? “ diye sorusuna bir soru daha ekledi.

Onu yanıtlamadan önce düşündüm.

Buluyordum gerçekten, hem yazmaya zaman, hem de yazacak konu buluyordum. Üstelik bunun için de zorlanmıyordum.

Gözümün gördüğünü, kulağımın duyduğunu, sevincimi, hüznümü, gözüme takılanları, yüreğime dokunanları, gözümde büyüyenleri, beğendiklerimi, beğenmediklerimi bir şekilde yazıyordum.

Yazma zamanlarım ise normal bir insan için gerçekten sıkıntı vericiydi.

Kağıt ve kalemin hiç yanımda ol-a-madığı ya da bilgisayarın başında olmadığım zamanlarda yazacak konu buluyordum. Bu da en çok, sabah veya akşam yürüyüşlerim sırasında bir de gece başımı yastığa koyduğum zamanlarda oluyordu.

Herkes mışıl mışıl uyurken yazı perilerim çoğu zaman benim için fazla mesai yapıyorlardı, bundan emindim.

Şimdi bunları ona anlatsam, - “ Sen normal değilsin bence “ diyecekti, bundan da emindim.

Ben de ona kendimi tutamayarak; - “ Elbette; sence normal değilim ama” diye cevap verecektim.

Hoş hangimiz çok normaliz acaba? Bu da ayrı bir yazı konusu işte, hadi bakalım yazma da dur.


- “ Niye sustun, daldın gittin yine “ diye uyardı beni.

- “Yok dalmadım aman ne bileyim işte buluyorum bir şekilde, hem yazacak konu hem de yazmaya zaman “ deyiverdim.

- “ Farkında mısın, sen sözcük konuşturan olmuşsun, aklındaki sözcükler dile gelmiş,üstelik aklının her köşesinde sürekli yer değiştiriyorlar ve her yer değiştirişte yeni cümlelere dönüşüyorlar” dedi.

- “Çok sevdim bu tanımlamayı dedim O’na. Demek “ Sözcük konuşturan “ ha, ne hoş hiç düşünmemiştim.

Farkında mıydım gerçekten sözcük konuşturan olduğumun?

Aklımda birbiriyle dans ederek yer değiştiren sözcüklerin bana oynadıkları oyunun farkında mıydım?


Fotoğraf : www.deviantart.com

10 yorum:

Delfina dedi ki...

Sözcük konuşturansın çünkü,kalp gözün açık ve herşeyi en doğal biçimde algılıyorsun...

Bu algın sayesinde bize aktardıklarınla günümüzün keyifli ve güzel geçmesini sağlıyorsun..

Sevgiler Özlemcim...

evren dedi ki...

sevdim ben bu "sözcük konuşturan" tanımlamasını... ve delfinanın dediği gibi, yüreğinle bakıyorsan hayata, hayat sana her daim sunuyor yazılacak bir şeyler, e bi de aklın varsa gördüklerini süzgecinden geçirecek, e bi de bileğin kuvvetliyse, akıyor kelimeler... aksın kelimeler, susmasın yüreklerimiz... sevgiler...

Özlem dedi ki...

Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için Delfina'cığım, sevgiler benden:)

Melis dedi ki...

" Sözcük konuşturan" çok güzel bence de teyzecim:))

aydan atlayan kedi dedi ki...

Kelimeleri çok sevenlerden mi çıkıyor acaba bunlar ne dersin? :)

beenmaya dedi ki...

kelimeler kendilerini çok sevenleri asla bırakmazlar ben bunu bilir bunu söylerim :))))

Yeşim Özdemir dedi ki...

Algılarımız sürekli açık olduğu için sürekli bir gözlem halindeyiz sanırım Özlemciğim. Ben de özellikle gece geç saatlerde aklıma bir şeyler geldiği için baş ucumda bir kağıt ve kalem mutlaka bulundurmaya çalışıyorum. Sözcüklerinin konuşması hiç bitmesin arkadaşım... Görüşelim gayri:)

Özlem dedi ki...

Bence de canım, katılıyorum düşüncene...
Sevgilerimle...

Özlem dedi ki...

Ne güzel benim gibi olanlar var diye seviniyorum ben de, çünkü kalem kağıt benim de baş ucumda bulunur hep.
Sahi ne oldu da biz görüşemez oduk Yeşim'ciğim, görüşelim artık:)
Sevgilerimle...

denizanasi dedi ki...

çok güzel bir ifade.. ben de hep özenirim bunu yapabilenlere, ki bunu sende çok güzel okuyorum:) ben hep dümdüz yazabilenlerdenimdir:))