4 Şubat 2011 Cuma

BABA OLMAK SANATTIR

3 ya da 4 yaşlarımda olmalıyım.


Babamla birlikte Moda’daki evimizden Kadıköy Vapur İskelesi’nin karşısındaki çocuk parkına gidiyoruz.
Karşımızda deniz, denizin üzerinde şehir hatları vapurları; çook uzaklardan gözüken Sultan Ahmet Camii.

Yol boyunca babamla saklambaç oynuyoruz.

Ben yolumuzun üzerindeki apartmanların kenarına saklanıyorum; babam beni arıyor, kahkaha atarak ortaya çıkıyorum ve bu oyun sıklıkla devam ediyor.

Bana çok eğlenceli geliyor; babamdaysa kocaman bir sabır.

Sonra konuşmaya başlıyoruz .

Babama –“ Baba bana denizi alabilir misin ? “ diye soruyorum.

Babam ya, asker ya, güçlü ya alabilir bence !!



O da , - Alırım kızım diyor ; ne desin adam!!!



İsteklerim bitmiyor - “ Denizi al ama içindeki gemileri de al tamam mı? “ diyorum.

- “ Tamam diyor babam alırım kızım sen iste yeter ki… “

Sonra çocuk parkına gidiyoruz ; denizi, gemileri değil ama dondurma ve kağıt helva alıyor babam, parkta saatlerce oynuyorum, o da beni bekliyor sabırla …

Oysa tek tatili hafta sonu, işi yorucu ; bilmiyorum tabii o zamanlar, yine de bana sürekli zaman ayırabiliyor.

Kardeşim doğup büyümeye başladıktan sonra bu gezilerimiz daha da artarak iki çocukla her hafta sonu devam ediyor.


Yıllar sonra annemin hastalığı sırasında babamla sohbet ederken geçmişe dönüyoruz.

Babam gemileri ve denizi istediğimi hatırlıyor.

- “ Keşke biraz daha genç olsam da senin oğlanla da gezebilsem kızım diyor, çocuklara zaman ayırabilmek çok önemli.” diyor.



82 yaşındaki adamın gözlerinde çocuk deyince yanan o ışığı görüyorum.

Anneliğin kutsallığını savunan, anneliğin özel bir duygu olduğuna inanan ben

ısrarla diyorum ki; “ Baba olmak sanattır ve bütün kızların ilk aşkları babalarıdır… “




Not : Bu yazı tüm babalara ama özellikle kız babalarına ithaf edilmiştir.

10 yorum:

beenmaya dedi ki...

her baba bunu başaramıyor işte yazık ki başaramıyor...

ne şanslıymışsın sen ve eminim ne şanslıdır oğlun!

Parpali dedi ki...

Ne güzel... Daha da önemlisi ne kadar mutluluk verici.
Bu arada fark ettim ki, "Erken Kaybedenler"i okuyorsunuz :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Oysa başarsalar, başarabilseler ne güzel olur Maya'cığım.
Sevgiyle kal...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Kesinlikle katılıyorum çok haklısın.
Erken Kaybedenler'i bitirdim. Bayıldım, çok beğendim herkese tavsiye ediyorum. Kitap blogumda da yayınlayacağım tanıtımını.
Sevgiler Parpali'cim:))

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Evet! Özlem'cim ben her zaman derim, kızların ilk aşkı babalarıdır.
Baba çocuklarına yoğun iş temposu içinde zaman ayırması da ve sabrı da bir sanattır. Anneler bunlara sahiptir de babalar yaptığında o gerçekten baba sınıfına girer.
Çok güzel anılar bunlar canım.
Sevgiler...

laleninbahcesi dedi ki...

Ben kızlarımla Babalarının ilişkisine bayılıyorum, sokağa çıkınca hemen kapıyorlar babalarını:))
Benim kitap aşkım Babamdan gelmiştir... Elinde İlahi Komedya olan bir adam rol model olmuştur bu konuda hep bana...
Sevgimle Özlemcim

Bugday Tanesi dedi ki...

Çok duygusal ve içten bir yazı.
Ben de bir kız çocugu olarak bu yazıyı seve seve kabul ediyor ve benimsiyorum :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Babaların çocukların hayatında tamamlayıcı rol oluşturduklarını düşünüyorum.
Sanki anne puzzle ın bir parçası bir parçası da baba.
Sevgiler Nur'cum kocaman :)...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Ben de babam sayesinde kazandım okuma alışkanlığımı.
Lale'cim aslında çcuk yetiştirmek de başlı başına sanat bence.
Çünkü gerçekten rol model olnuyor çocuklara.
Sevgiyle kal:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Çok teşekkür ediyorum Dilek'cim.
Kocaman sevgiler..