
Benim için birkaç gün önce önemli olan bir konunun birkaç gün sonra önemi kalmayabiliyor.
Yıllar önce büyük bir beğeni ile okuduğum bir kitabı yıllar sonra tekrar okuduğumda okuduklarım bir şey ifade etmeyebiliyor.
Büyük bir keyifle hazırlayıp beğenerek yediğim bir yemek birkaç tekrardan sonra aynı lezzeti vermeyebiliyor.
Eski iş yerimde arkamı döndüğüm anda kuyumu kazdığını bildiğim biriyle yıllar sonra karşılaştığımda, içimde ona karşı kin veya nefret gibi hiçbir duygu kalmayabiliyor.
Yaz aylarında beni bunalttığı için köşe bucak kaçtığım güneş, sonbahar bulutlarının arasından başını uzattığında beni mutlu edebiliyor.
Hiç ummadığım bir anda yediğim bir dilim çikolatalı pasta, kilo alma korkusuyla pişmanlık uyandıracağına çocuk gibi sevinmeme neden olabiliyor.
Uykusuz geçen bir gecenin ertesi gününde enerji içeceği içmiş gibi dinamik olabilirken, çok güzel uyuduğum bir gecenin ertesi günü tembellikle geçebiliyor.
Yazma tutkumun bana kazandırdığı blog arkadaşlarımla bu kazanımı ete kemiğe büründürdüğüm an, sadece yazılarından tanıdığım blog arkadaşlarım kırk yıllık dostum gibi olabiliyor.
Kırk yıllık dostum dediklerimin bazıları dost hanemde yıllar geçtikçe eksiye düşebiliyor.
Nedir bunun adı?
Hayat böyle bir şey mi?
Yoksa bunlar insanlık halleri mi?
6 yorum:
O bazen bende bile oluyor teyze daha bu yaşta:)
tek bir cevabı olduğunu sanmıyorum bu durumun. kişiye, zamana, duruma, mekana vb. şeylere göre değişebiliyor işte. yaşadığımız ve yaşattığımız hayat gibi...
Sanırım ruhun halleri:))
Kesinlikle Nur'cum, kesinlikle ruh halleri:)
Kesinlikle canım kesinlikle...
Uyku uykunun mayası ya ondandır, uyuyamayınca da tersi oluyor işte.
Yorum Gönder