26 Eylül 2011 Pazartesi

ANLADIĞIM BUDUR



Hafta sonu yazlıktayız.
Cuma akşamından gitmişiz; hava nasıl serin rahat uyku uyuyacağımız için ailecek göbek atacağız  neredeyse !!!

Cumartesi sabahtan kalkıp ayrı ayrı ev işi - mutfak - anne maskelerimi takıyorum tek tek.

Bütün bunlar bitince kendimle başbaşa kalıyorum.

Oğlum babasıyla bir yerlere gitmiş, evde yalnızım fırsat bu fırsat kil maskesi yapıyorum yüzüme; hep ev, mutfak anne maskesi takacak değilim ya bu da cilt bakımı, kendimize de bakmamız lazım haliyle.

Vakit akşam üzeri, yazlıkta her akşam üzeri tepemize gelip bize görsel şölen yapan bir çift şahin var.

Öyle güzeller ki, onların gökyüzündeki süzülüşlerini gördükçe, şahinin yırtıcı bir kuş olduğuna inanmak gelmiyor içimden, fotoğraflarını çekmeye çalışıyorum, sadece fotoğrafta gördüğünüzü çekmeyi beceriyorum.

Bir de kırlangıçlarımız var; elektrik tellerinin üzerindeler, bazen onların da görsel şovlarını izliyorum gök yüzünde.

O kadar doğallar ki.
Hiç  bir şey umurlarında değil; zamanın geçmesini bekliyorlar, havalar soğuyunca gidecekler başka yerlere, ne  güzel aidiyet duygusu yok  bu göçmen kuşlarda anı yaşamak var ama, doya doya...

Doğadaki canlıları incelediğimde o kadar çok çıkaracağım hayat dersi var ki aslında.

Yüzümde maskem varken vakit bulmuşken kitabımı alıyorum elime.
Altını çizdiğim yerlerden ayrı bir roman çıkar aslında. Kışın başlayıp yarım bırakmıştım, kızıyorum kendime yarım bıraktım diye.
" Zaman ağrıyı acayip hafifletiyordu; zaman vicdanın ağrı kesicisiydi ".
***
" Şiir belki saf anlamdı, belki değildi, bilmiyorum ama hayattan daha büyük bir şey olduğu kesindi".
***

Düşünüyorum da tatil anlayışım çoktan değişmiş. Deniz, güneş falan aramıyorum eskisi gibi, olsa güzel de olmasa da olur yani - yaşlanıyor muyum ne? -

Doğanın tam içinde olmak istiyorum, bir de dinginlik ve biraz da huzur. Uzunca bir süredir dinlenmekten ve tatilden anladığım budur...
           

11 yorum:

two of us dedi ki...

yorgunluktur diyelim biz ona.
yaşlanmak yok:)

ekrem dedi ki...

özlem,two haklı,yorgunluktur o:)))))

The İbrahim Ortaç (e.b) dedi ki...

zamanla insan tatili kafa, ruh ve beden dinlendirmek olarak almaya başlıyor. belki de doğrusu bu.:) saygılar.

Adsız dedi ki...

Ne yaşı be gülüm daha önünde bir o kadar daha yaş var yaşlandım diyebilmek için.
Fotoğraflar ve kuşların çok güzel, hele ilk fotoğraf sanki matematiksel durmuşlar:)
Sevgiler canım,
NUR
bu arada evde olmadığımdan adsız başlığı yorum için kusura bakma. Adsız yorumlar daima bana itici gelmiştirde.

MAVİANNE dedi ki...

bazen insan hiçbirşey yapmadan durmak istiyor haklısın.
Bizler hep koşturduğumuz anneliğin sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştıkça hem beynimiz hem bedenimiz yoruluyo
arada hayata ES vermek lazım
fotoğraflar çok güzel
özgürlük ve uçup gitme hissi veriyor insana
sevgiler

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

TWO : Evet yaa yaşlanmayalım biz:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

EKREM: Teşekkürler Ekrem :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

İBRAHİM ORTAÇ : Çok haklısınız;doğru o anki halimize göre değişiyor bence. Saygılar benden:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Nur: ADSIZ'ı görünce ben de şaşırdım Nur'cum, yakalayamadım ki şahinlerin fotoğraflarını ancak bu kadar çekebildim, senin de tatilin güzel geçsin:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Mavi Anne : Ben de aynı şeyleri düşündüm, özgürlük ve uçma isteği Mavi Anne'cim:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Meyra : Meyra'cım, yorumun mail adresime geldi, bloğumda göremiyorum neden acaba, sağol güzel sözlerin için:)