24 Temmuz 2009 Cuma

CEP TELEFONU SORUNSALI !!!

kitty_call_911_by_wyldside_mx3
Hava sıcak.

Sokaklardaki dijital dereceler gölgede 43 dereceyi gösteriyor.

Oğlumu yüzme kursuna götürmek için, birlikte dolmuşa binmiş gidiyoruz.

Ulaşım Sorunları adlı yazımda anlattığım tipte bir dolmuştayız.

Hani şu modern görünümlü, klimaları olan ama şoförlerin klimalarını özellikle açmadığı dolmuşlardan birinde.

Neyse ki dolmuş fazla kalabalık değil de idare ediyoruz .

Benim sıcaktan konuşmaya bile gücüm kalmamış ama önümüzde oturan kız cep telefonu ile bir yerleri arıyor.

Aradığı her kimse açmıyor telefonu, bizim kız sinirleniyor yanındaki arkadaşına - “ Bu salak da duymaz böyle telefonun sesini “ diyor.

- “ Asıl salak sensin kızım, üstelik de saygısızsın demek ki konuşmak için müsait değil, bırak duyunca o arar nasılsa seni “ demek istiyorum.

O sırada demin yanımızdan inen yolcunun yerine yaşlı bir teyze oturuyor.

Bir süre sonra teyzenin cep telefonu çalıyor ama teyze farkında değil gibi gözüküyor açmıyor telefonu, uzunca bir süre tüm yolcular hep birlikte, “ Beriiiivanııııım, beriiiivanıııım gül kokulu dağ ceylanııııım ” türküsünü dinlemek zorunda kalıyoruz Sibel Can’ın sesinden.

Kibarca teyzeyi uyarıyorum, duymadınız herhalde diyorum bana verdiği cevap yüzünden, yaşına falan bakmadan teyzenin elindeki telefonu kafasında kırmak istiyorum : - “ Yok kızım mahsus azıcık fazla çaldırıyom, severim ben bu türküyü, benim rahmetli de çok severdi, hem zaten arayan da torunum !!! “.

- “ Torununuz size telefonu açmıyorsunuz diye salak ya da sağır diyebilir, gençler salak ve benzeri kelimeleri kullanmayı marifet sayıyorlar da artık.“ diyorum; diyorum valla dayanamıyorum. Ben böyle söyleyince az önceki kız dönüp bana ters ters bakıyor, ben de aynı terslikle ona bakıyorum.

Bu kısacık yolculuğumuz sırasında üç kişi daha cep telefonu ile konuşuyor.
İnsanlar bıkmadan usanmadan birbirlerini ya arıyorlar ya da aranıyorlar.

Bir delikanlı akşam sevgilisini yemeğe davet ediyor, yeni evli olduğu çok aşikar bir genç kadın kocası ile konuşup kaç zamandır abisigillere gitmediklerinden yakınıyor, adamcağızın kafasını o kadar şişiriyor ki, telefonu kadının elinden alıp kapatmak istiyorum, üçüncüyü duymama gerek kalmadan ineceğimiz durağa geliyoruz.

Meğer ne büyük ihtiyaçmış bu cep telefonları da farkında değilmişiz!!!
Birbirimize saygılı olmayı öğrenmeden cep telefonu kullanmayı öğrenmişiz!!!


Ben sıcağı falan unutmuşum, ağlanacak halimize kahkahalarla gülüyorum, insanların cep telefonlarını vücutlarının bir yerlerine yapıştırarak yaşamalarına dair ZİHNİ SİNİR PROCELERİ!!! üretmeye başlıyorum.

Eminim cep telefonu üreticileri de bu konuda gereken araştırma geliştirme çalışmalarını yapıyorlardır!!!


Fotoğraf : www.deviantart.com

17 yorum:

Nurşen dedi ki...

İnsanın aynı şehirde yaşadığı biriyle blogculuk oynaması pek güzelmiş valla, kendimi Antalya'da dolmuşta hissettim. O kıza iyi vermişsin dersini ağzına sağlık, çoğu zaman ben de zor zaptediyorum kendimi.
İşin sıcak kısmını hiiiiiç sevmedim, Ekime kadar Ankara'dayım bu durumda. En azından serin geceler diliyorum.

Evren dedi ki...

bir gün şakanın bir tonunu kullanıp da salak demiştim eşime de annem omzumdan tuttuğu gibi mutfağa götürmüştü beni, bahanelerin en güzeli ile ve "nerden öğreniyorsun bu kelimeleri, ben babana bir kere dedim mi böyle kelimeler" diye azarlamıştı. 32 yaşımın verdiği olgunlukla "demem bir daha" diyebilmiştim. aklıma geldi. bazen ne kadar çabuk çıkıyor kelimeler ağzımızdan ve ne çabuk alışıyoruz. sevgiler...

Özlem dedi ki...

Gerçekten aynı şehiri paylaşmak güzel bir duygu değl mi?:)
Bu anlattıklarım hem de Lara hattında oldu Nurşen'ciğim, aman sen sıcaktan kaç kaçabildiğince Ankara'nın keyfini sür, çok sıcak buralar.
Sevgilerimle...

sufi dedi ki...

Tam artık kimseyi yargılamayacağım diyorum, karşıma öyle olaylar çıkıyor ki, ya da öyle yaşanılanlara şahit oluyorum ki! Gel de SUS diyorum kendi kendime.Ben de senin gibi yapardım, tutabilir miydim kendimi? Sanmıyorum..

Özlem dedi ki...

Gerçekten susamadım ben de Sufi, bir kere toplu taşıma araçlarında bu kadar uzun cep telefonu ile konuşulmaz.
İnsanlar bir diğerinin özel hayatını dinlemek zorunda değil ki.
Sevgilerimle...

aydan atlayan kedi dedi ki...

Cep telefonundan, her yerde aranıp bulunmaktan, uzun konuşmak zorunda kalmaktan hiç ama hiç hoşlanmıyorum. Keşke hiç icad edilmemiş olsaydı diyorum ama bu telefonlar sayesinde hayatları kurtulanları düşününce vazgeçiyorum böyle demekten.

Özlem dedi ki...

Galiba layıki ile kullanamıyoruz Fulya'cığım.
Gerektiği gibi kullanabilsek belki çok faydası vardır da biz hemen suyunu çıkarıp bırakıyoruz.
Bir benzetme yapmam gerekirse kredi kartları gibi. Gerektiğinde kullanabilse insanlar belki faydası var ama sanki kartla her şeyi parasız veriyorlar gibi kullanıılınca insanların borçtan evlerine haciz bile geliyor. Biliyor musun bunların hepsi bir yazı hatta araştırma konusu.
Sevgilerimle...

yasemin şen dedi ki...

Özlem "zihni sinir proceleri" harika ya...Birkaç proce aklıma gelince gülmekten kırıldım.Harikasın. Çok yaşa emi...
Ama bu kadar da takma kafana yahu; sıcaktan bunlar sıcaktan...

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Canım, özlemişim yazılarını okumayı. Tatildeiym diye yazamıyorum pek. Çok güzel bir konuya değinmişsin. Zevkle okudum, güldüm :) Öpüyorum canım. Sevgiler.

Özlem dedi ki...

Sorma ben de senin yazılarını özledim, ne zaman bitiyor tatil?
Sevgilerimle...

Özlem dedi ki...

Evet canım, seninle de konuşmuştuk ...

Ramazan Işık dedi ki...

Biz eski topraklara bu tür yaklaşımlar ve konuşmalar çok garip geliyor.ama gençler de böyle yaşamayı tercih ediyorlar nedense. Seviye her zaman seviyedir. İnsanı yüceltir,gençler de seviyelerini kendileri belirliyor.
yazı çok güzel.
Sevgiler.

Özlem dedi ki...

Ama o belirledikleri seviye yıldan yıla düşüyor Ramazan Bey.
Ben de en çok buna üzülüyorum. Yazıyı yazma sebeplerimden biri de buydu.
Teşekkür ederim ilginize.
Saygı ve selamlarımla...

ÖZLEM dedi ki...

harikaaa:)))
en çok teyzeme güldüm ama,sonra sana ters bakan o zilli kıza :) en sonda yeni evli aklı bir karış havada olan bayana:)
kısaca kendimden bahsetmem gerekirse beyaz eşya firmasında çalışıyorum ,bunun yanı sıra telefon bayisiyizde öyle çok insanlar görüyoruz ki,telefona verilen paranın haddi hesabı yok herkes birbirini geçme telaşında sanki birde şimdi 3G olayı çıktı bununda cıvkını çıkarırlar artık.

Özlem dedi ki...

Özlem'ciğim, hiç sorma 3G'li günlerimiz ben de çok merak ediyorum.
Yurdum insanı nasıl bir davranış içine girecek, yaşayalım görelim :)
Sevgilerimle...

özlem ata dedi ki...

nihayet yazılarına ulaşabildim canım..sanırım cep telefonu bizim bir uzvumuzmuş da haberimiz yokmuş..hele de otobülerde kullanım yasak olduğu halde akıllılık ettiklerini sanarak sessize alanlar hakkında ne diyebilrim bilmiyorum. heralde konuşcak çok önemli meseleleri var ! ah bir bilebilsek dozunda yaşamayı..her şey değişebilecek belki de kimilir..sevgiyle kal canım..

Özlem dedi ki...

Kesinlikle haberimiz yomuş Özlem'ciğim, bak mesela ne yapabiliriz; cep telefonularını derimizin altına çip gibi yerleş
tirebiliriz.
Daha farklı projeler de üretmek mümükün. Neymiş bu ben anlamadım:))
Sevgilerimle...