12 Temmuz 2010 Pazartesi

DONDURMA !

ice_by_eyedesignHer şey kayınvalidemin taze fasulye nasıl buzlukta saklanır söylemi ile aklıma geldi:

- “ Taze fasulyeleri ayıkladıktan sonra kaynar suyun içine at, 5 dakika daha haşla , soğuyunca buzdolabı poşetine atıp buzluğa koy, dilediğin zaman buzluktan çıkartıp aynı tazelikte kullanabilirsin.”

O bu cümlelere ev kadını modunda cevap vermemi beklerken benim dudaklarımdan şu cümleler döküldü :

- “ Anne insanı da dondursak gelecekte aynı tazelikte olabilir mi? “-

“ Nasıl yani ?”

- Yani seni dondursak mesela; 50 yıl sonra çıkarsak buzluktan, 50 yıl sonra sen hâlâ 60’lı yaşlarında olsan; düşünsene torunun bile 57 yaşında olacak, biz falan çoktan gitmiş olacağız, nasıl yaşardın, ya da ister miydin?"

- “ Kızım sen bilim kurgu falan mı okuyorsun “?

- “ Yoo, sen iştahlı iştahlı taze fasulyeyi buzlukta dondurarak saklama tarifi verdiğinde aklıma geldi, yani sebzeler aynı tazelikte kalıyorsa, organ naklini koyun kopyalamayı başaran bilim adamları günün birinde bunu da başarabilirler bence ne dersin?” diye soruyla yanıtladım onu.

- “ Yok aman ben istemem öyle, donmak falan, böyle yaşayıp gideyim “ diye yanıtladı kadıncağız beni. ( Haklı da olabilirdi )

O sırada oğlum geldi, “ Anne buzlukta dondurma vardı yiyebilir miyim ?” dedi.
Ona dondurmasını verdim, sonra kendimle baş başa kaldım.

“İnsan dondurması” bir gün gerçek olur muydu?
Gerçek olursa sonuçları ne olurdu?

İster miydim, şimdi donup 50 yıl sonra ya da 100 yıl sonra uyanmayı, uyandığımda farklı bir çevrede kendimi bulmayı, bütün sevdiklerimin çoktan gittiği, oğlumun dede olduğu ya da onun bile artık olmadığı bir dönemde hâlâ 40’lı yaşlarımı yaşıyor olmayı ister miydim?

Ben bunları düşünürken kayınvalidemin bu sefer de patlıcanın dondurularak nasıl saklanacağını anlatmakta olduğunu fark ettim, onu dinlemediğimi ona fark ettirmediğim için kendi kendime göz kırptım, oğluma baktım o da dondurmasını bitirmek üzereydi hayat devam ediyordu ve galiba böylesi daha güzeldi :)



Görsel : www.deviantart.com

10 yorum:

Nurşen dedi ki...

Ay yok böyle iyi ben de istemem:)))

Evren dedi ki...

bence de böylesi daha güzel, ama bir yanımda bundan 50 yıl sonrasını ve hatta belki 200 yıl sonrasını merak etmiyor değil. belki gökyüzünden açılan pencerelerden görüyoruzdur herşeyi, kimbilir :)

sufi dedi ki...

Allah iyiliğini versin.Hemen hayal dünyam benim de çalışmaya başladı kendimi hafif kaynar suda haşlayıp buzdolabı poşetine sığdırdım yallah derin dondurucuya attım.Yok yok 50 yıl sonra çıkarılıp çözülmemin beklenmesini istemezdim doğrusu...Almayayım ben...Sevgilerimle.

mavianne dedi ki...

selammmmm
dondurma işlemi süper olmuşşş :))))
ben istemezdim sanırım dondurulmayı

melis dedi ki...

Ben dondurulmayı isterdim çünkü geleceği merak ediyorum.Ama yanımda ailemi de dondurulmasını isterdim...

Yeşim Özdemir dedi ki...

Hımmm bir düşüneyim bakayım... Yok! Ben dondurulmak istemem. Ben zaten insan ilişkilerinin daha naif, insanların daha iyi olduğu geçmiş günlere özlem duyuyorum. Geleceğe gidip ne yapayım:)

Özlem dedi ki...

Çok haklısın Yeşim'cim, ben de geçmişi tercih ederdim:)

Özlem dedi ki...

Oooooooo:)))

Özlem dedi ki...

Ben de istemezdim Mavi anne, hem de hiç istemezdim:))

Özlem dedi ki...

Belki de böyle bir şey mümkündür Evren'cim ne dersin olabilir:)