5 Temmuz 2010 Pazartesi

DİLLERDE KULAKLARDA ÖZEL HAYAT !!!

bus_ride_blues_by_buraisuko

Sıradan, çok sıradan bir gündü.

Dolmuşla şehrin bir ucundan öbür ucuna gidiyordum.

Dolmuşun içi çok kalabalık değildi; yine de basık bir hava vardı içeride.

Havadaki sıcaklık Antalya’ya o çekilmez yaz aylarının geldiğinin habercisi gibiydi.

Ben de dahil dolmuştaki herkese çöken rehavetin nedeni de hava sıcaklığındaki bu ani değişimdi.

Tam bu sırada önümde oturan 25 - 30 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim genç adamın cep telefonu çaldı.

Dolmuştaki yolcular ve ben ister istemez, genç adamla arayanın adının İbrahim olduğunu anladığımız kişinin konuşmasını dinlemeye başladık.

Anladığımız kadarıyla İbrahim’in bizim genç adama uzun süredir ödemediği yaklaşık 3.000 TL civarında borcu vardı. Bu borcun ne zaman, nasıl ödeneceği konusuna bizi hiç ilgilendirmediği halde hep beraber tanık olduk.

Genç adamla İbrahim’in telefon konuşması bitince yanımda oturan genç kızın telefonu çaldı.

Yine hep birlikte, baygın ve gözlerini süzerek yaptığı konuşma biçiminden genç kızın erkek arkadaşıyla konuştuğunu anlamakta gecikmedik.

Buluşup, Pers Prensi adlı filme gideceklerini de öğrendik ( Bu çocuk filmi değil miydi sahi ) ?

Kız inmesi gereken yere geldiğinde indi bu sefer yanıma altmış yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir teyze oturdu, çok geçmeden teyzenin de telefonu çaldı.

Meğer bu teyzecik de gelininden yana çok dertliymiş, bunu da tüm dolmuş ahalisi olarak öğrenmiş olduk. “ Doktora giderken bile gelini onunla gelmiyormuş, oğlu da gelin ile ağız birliği yapıyormuş, “evlat büyüt hayrını gör işte “ gibi cümlelerle konuşmasına devam etti teyzecik.

Bu konuşmalara tanık olurken, ben de cep telefonlarımızın özel hayatlarımıza ne denli müdahale ettiğini, biz farkında olmadan bizi tanımayan bir çok insanın hakkımızda bilgi sahibi olduğunu düşünmeye başladım. Ey teknoloji sen nelere kâdirsin diye içimden söylenmeye başladım.

Tam bu sırada benim telefonum çaldı.

Arayan arkadaşım A idi.

Bu aralar A’nın da kendince sorunları var ve zaman zaman benimle paylaşmak istiyor.

O anda konuşsam az önceki insanların konumuna düşeceğimi fark ederek A’ya on dakika sonra evde olacağımı kendisini evden arayacağımı söyleyerek telefonu kapattım.

Sayemde A’nın yaşadıklarını dolmuştakiler öğrenemedi:)

A da zaten bunu hiç bilmedi . . .





Fotoğraf : www.deviantart.com

4 yorum:

beenmaya dedi ki...

ben de mümkün mertebe konuşmamaya gayret ederim bir de volume yüksek bir insan olduğum için artık benimle birlikte o an bulunduğum ortamdaki herkes konuşmalarımı bilir çünkü :))

Melis Pamuk dedi ki...

Ben de sinir oluyorum vallahi, sanki herkes birbirinin her şeyini bilmek zorunda gibi.

Özlem dedi ki...

Haklısın kuzu:)

Özlem dedi ki...

Sağol canım, sevgiler benden:)