21 Şubat 2010 Pazar

KOKUNUN İŞ BİRLİĞİ

ssa41320
Umulmadık bir zamanda ve umulmadık bir yerde, unuttuğumu sandığım o koku burnuma gelmeseydi, ne geçmişle yeniden köprü kuracak, ne de bu yazıyı yazmış olacaktım.

Kokuların bizi alıp eskiye, anılarımıza götürdüğü gerçeğini kim inkar edebilir?

Bahar çiçeklerinin genzimizi yakan kokusu çocukluğumuza, bir parfümün keskin kokusu çoktan unutulmuş bir aşka, çamaşır suyu ve sabun kokusu komşu teyzelerin tek katlı, kolalı perdeli eski ama güzel evlerine mutlaka alıp götürmüştür bizi.

Yıllar önceydi.
İstanbul’da Moda İlk okulu’nda öğrenciydim.
İlk okul dördüncü sınıftaydım, çift öğretim görüyorduk ve öğlenciydim.

Akşam saat altıda derslerimiz bittiğinden karanlıkta eve yalnız dönmeyeyim diye beni okuldan babam almaya gelirdi.
Bunun iki nedeni vardı. O zamanlar okullarda servis kavramı gelişmemişti ayrıca evimiz okula çok yakın olduğundan, servise de gerek yoktu.

Okulun iki sokak ötesinde, küçücük bir dükkan ve bu dükkanı işleten gözlüklü şirin bir kadın vardı.

İstanbul ve hatta Türkiye, henüz fastfood denilen o hızlı yiyecek furyası ile tanışmamışken, bu gözlüklü şirin kadın, o küçücük dükkanında hamburger, çizburger, külahta patates ( pomfirit derdik ) ve hatta waffel satardı.

Ve o küçücük dükkan Moda’daki civar okulların öğrencileri ile dolar taşardı.

Dükkanı gibi kendi de ufak tefek olan kadın, altmışlı yılların sonunda Almanya’ya işçi olarak gitmiş ancak vatan özlemine sadece on yıl dayanabilmiş ve kesin dönüş yapmıştı.

Almanya’da yaşadığı yıllarda, fast food üzerine çalışmış ve ülkesine döner dönmez de bu dükkanı açmıştı.

Okuldan babamla birlikte eve dönüşümüzde her gün olmasa da gün aşırı bu dükkandan waffel veya külahta patates alırdık.

İlginçtir ki dükkan asla yağ kokmazdı. Beyaz temiz örtüleri her daim pırıl pırıldı.

Birkaç gün önce, çok alakasız koşullarda burnuma gelen waffel kokusu beni alıp otuz yıl öncesinin Moda semtine ve çocukluğuma işte böyle götürdü.

Mezun olurken ağladığım Moda İlk Okulu, babamla akşam karanlığında eve dönüşlerimiz ve mutlaka waffel ya da patates kızartması yemelerim, babamın hiç bıkmadan eve dönerken benimle yaptığı günlük sohbetler gözümün önünde canlandı.

Bunları yeniden hatırlarken dersteydim.

Yine akşam saatleriydi, yani otuz yıl önceki okuldan eve dönüş saatleri.

Dersin adı Finansal Yönetim, konu Finansal Analiz’di.

Dudaklarımdan dökülen kelimeler öğrencilerime, Finansal Analiz’in ne menem bir şey olduğunu anlatırken, kalemim tahtaya finansal analiz formüllerini yazarken, aklımda ve kalbimde çocukluğumun Moda’sı vardı.

Eve geldiğimde bunu mutlaka yazmalayım diye düşündüm.

Yazıyı bitirince kendi kendime sordum; Kokularla insan beyninin alıp veremediği neydi?

Yoksa, hafızanın duygulara oynadığı bir oyun vardı da kokular hafıza ile iş birliği mi yapıyorlardı?

18 yorum:

Evren dedi ki...

modayı severim, çok ayrı bir yeri vardır gönlümün istanbulunda
ve kokular... ah o bizi bizden alıp durak durak anılar yolculuğuna çıkartan kokular...

Nurşen dedi ki...

Özlemcim çok haklısın, bu bana sık sık olur. Alır başımı giderim yıllar öncesine. Kimbilir belki de mutlu anlara geri dönebilmek için beynimizin bize yaptığı bir hoşluktur bu anımsamalar.
Hep güzel kokularla, güzel anları hatırla...

nur dedi ki...

Gerçekten Özlem'cim bir koku nasıl ait olduğu yeri anında keşfeder. O an gerçekte yayılan bir koku olmasa bile.
Çözülmemiş insan beyninin sırlarından biride bu olsa gerek.
Moda'da da olmayan koku yoktur dimi, en başta deniz kokusu!

sufi dedi ki...

Kokular; zaman yolculuğu sanal makinaları bence.Sesler ve sözler ikinci sırada..Göz ise ilk yansıyanı arıyor daima. sevgilerimle.

Melis dedi ki...

Evet ya, kokular gerçekten de insan bir şeyler hatırlatıyor.

dilek dedi ki...

:)
Kokular,pis mis hiç fark etmez,anında hatırlatır.
Waffle demişken çok iyi yaparım.Bir gün gel de karşılıklı Waffle yiyelim Marmaris'in deniz manzarasına karşılık...

aydan atlayan kedi dedi ki...

İnsan hafızasının anahtarı kokular galiba. Kazınıyor akla...

ÖZLEM dedi ki...

çok güzel bir anı.imrenerek okudum, özellikle baba kız ilişkinize:

Özlem dedi ki...

Teşekkür ederim Özlem'cim.

Özlem dedi ki...

Ne güzel söylemişsin Fulya'cığım.

Özlem dedi ki...

Ali Usta değil mi?
Ne çok özlerim buralarda Ali Usta'nın dondurmasını bir bilsen.

Özlem dedi ki...

Düşünmesi bile muhteşem Dilek'cim.
Neden olmasın?
Bir gün mutlaka, hem de Marmaris çok severim.
Sevgilerimle...

Özlem dedi ki...

Kesinlikle Tatlım:)

Özlem dedi ki...

Ne kadar doğru, gerçekten de zaman makinesi olup biz zamanda yolculuğa çıkarıyor kokular.

Özlem dedi ki...

Nur'cum yine çok özledim Moda'yı, İstanbul'u ben ama galiba en çok da çocukluğumu özledim:)

dilek dedi ki...

O halde bekliyorum geleceğim diyen telefonunu :)

Özlem dedi ki...

İnşallah canım, ama ben de beklerim buralara:)

Özlem dedi ki...

Kesinlikle Fulya'cım.