20 Eylül 2014 Cumartesi

KISA KISA



İkiye bölünmüş durumdayım bu aralar.
Cidden ...

Bir yarım yazdan kalma, sıcağa alışmış, tembelliği neredeyse yaşam biçimi haline getirmeye başlamış ve fakat ameliyat sıkıntılarından kurtulmuş.

Diğer yarım oğlanın okulu - dersane - ev arasında günlük koşuşturmaya başlamış.

Bazen iç seslerimi  aralarında konuşurken duyar gibi oluyorum.
Tembel iç sesim çoğunlukla diğerine baskın çıkmaya çalışıyor ve itiraf edeyim  başarıyor da...

Bu arada eylül tüm güzelliği ile geldi Antalya'ya. Gündüzleri sıcak olsa da insanı yormayan bir hava var. Okullar açıldıktan sonra denize bile gittim. Deniz sevmeyen ben, bu yaz ameliyatım için eve kapandım ya, deniz özlemim  depreşti.

****

Kitap fuarı başladı dün itibarı ile. Konyaaltı Belediyesi düzenlemiş. E bi gidip görmek lazım. Çok da okuyacak kitabım var ama merak ettiğim kitaplar da var tabii.

****

Bu arada ev işi !!!!
 Bitmiyor kardeşim bu ev işi. Ne yıkanacak çamaşır, ne ipten alınıp ütülenecekler, ne yemek, ne temizlik yok yok. Ev sınırları içinde sabah 08 :00 akşam 23:00 ağır işçi gibi hissediyorum kendimi.

****

Eylül gelince yeni diziler de başladı fakat ben yazdan kalma olduğum için yazdan kalan dizilerimi Ulan İstanbul ve Güzel Köylü'yü tercih ediyorum. Çünkü her ikisi de ameliyat sonrası dönemimde yüzümü güldürmeyi başarmış dizilerdir. "Benim Adım Gültepe" de içinde İzmir olduğu için ilgimi çekiyor. Roman tadında bir dizi ben beğendim ama ağır ilerliyor gibi. Bekleyelim görelim...
****

Albümlerin arasında bu fotoğrafı buldum dün. Kardeşim bebek ve ben dört yaşımdayım. Annem ve babam ne kadar gençler.
Kırk iki yıl önce. Eski fotoğrafları görünce yazacak o kadar çok şey  geliyor ki aklıma onlar da bir sonraki yazımın konusu olsun.

****
Hep söylemiş ve yazmışımdır. Cumartesi günlerini çok seviyor, ardından gelen pazardan nefret ediyorum diye. Durum hiç değişmedi.
Kaçıyorum şimdi ben. En sevdiğim günün keyfini sürmeye.
İş güç dursun bir kenarda; bu gün günlerden cumartesi ...

Bakın gördünüz mü yine tembel yanım galip geldi :)



9 yorum:

GÜLTER ÖZGÜR dedi ki...

iş dediğin yap yap bitmez. bizde bir laf vardır "bitmez işi yatmak keser" diye. bende bu sözü kendime uyarladım ve bitmez işi gezmek keser diyorum :)
arada tembellik iyidir.yoksa hayatın tadı çıkar mı hiç :))

Asuman Yelen dedi ki...

Tipik Sonbahar durumları. Yazın tembelliğimden mutlu, sıcağından bezmişken, havanın güzelliğine seviniyor, bu kez iş temposu ağırlaştığı için yorgunluktan şikayet ediyoruz.
Benim büyüklerimden duyduğum "bu hayatta hiç bir şey dört başı mamur değil" sözü bu durumu ne güzel anlatıyor.

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

Arada bir tembellik yapmak da gerekiyor :)Her şeyin dengede olması gerektiğine inanlardanım.Çalışmak da, tembellik de, para biriktirmek de, harcamak da...bu liste uzar gider:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

GÜLTER öZGÜR : bitmez işi yatmak keser. Bayıldım bu cümleye :) Sevgiler :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

ASUMAN YELEN : Vallahi ne olacak bizim bu halimiz? Sevgiler çok :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

GAMZE ESRA ERSÖZ : Havalar biraz serinleyince aslıma döndüm galiba gamze'cim. Sevgiler kocaman :)

Sevtap Aycı Uçar dedi ki...

Ay o tembellik bende de var.Bu sene kan vercektim almadilar,kansizliktan olabilir ya hala test yaptirmadim.Ev isinden bende dertliyim,sil supur aksama ayni.Yaptigin hic gozukmuyo,camasirdan hepten gina geldi agladigim bile oluyor :s Burdada varmis fuar bu ara gtmek istiyorumda utaniyorum ya al okuma ne anladim o isten,sana imreniyorum,masallah ne guzel okuyorsun...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Olsun sen al okunma zamanı bir şekilde geliyor . Sağlığın yerinde olsun da 😊

Unknown dedi ki...

ben sıze ıklnur akpınarın kıtap cekılısı bloğunda gordum.o sahısın hedıye ettıgı kıtapları okuduğunuzu yazmışsınız ne güzel!bende kıtapları arkadaş gıbı gorurum bu kıtaplar sızde mevcutsa bana gonderır mısınız?gulserenozkursun@gmail.com