bir kaç saat içinde neredeyse hastanelik olmuştum; bu yazın ilk iki ayını hastanede geçirdiğim için hastane fobisine kapılan ben tabii ki soluğu doktorda aldım.
Yapılan tahlil sonuçlarına göre bağırsaklarımda amip kisti çıkmıştı ve hemen tedaviye başlandı. Verilen ilaçların yan etkisi olarak mide bulantısı devam etti ve yaklaşık iki hafta sürdü. Cidde biçimde beni sarstı. Bu arada hayat devam ediyor elbette, estek köstek ayakta kalmaya çalıştım; şimdi iyiyim.
İki gün önce aynı belirtilerle oğlumu hastaneye götürdük. Bu amip kisti denen şey tuvaletten ya da yiyeceklerden geçermiş.
Çocuğun halini görünce korktum tabii. Yapılan tahliller sonucunda oğlumun bulaşıcı bir virüse yakalandığını öğrendik. Okullarda çok yaygınmış. Şükür ki amip kisti ona geçmemiş. Tuvalet ve yiyecek yıkama konusunda " Steril Selami " konumunda olduğumdan, hastalığım süresince daha da dikkat etmiştim zaten.
Neyse doktorumuz ona da perhiz ve çeşitli ilaçlar verdi, o da iyileşti.
Derken iki gün önce babam, çalan kapıyı açmak için koltuğundan kalkmak isterken evde düşmüş. Hep söyledim, yine söylüyorum yaşlılık çok zor.
Onu yerde yatarken görünce halim tam panikti. İnsan ne yapması gerektiğini de bilemiyor. Neyse babamın durumunu da en az hasarla atlattık.
Tüm bu olayların arasında elimizde kalan tüm coşkumuzla cumhuriyetimizin 90. yılını kutladık. Muhteşem bir gök yüzü şöleni izledik. Akşam sokaklardaydık ...

Hastalığımdan dolayı elimde günlerce sürünen Sibel K. Türker'in Hayatta Kalma Hastalığı'nı dün bitirdim. Sibel K. Türker favori yazarlarım arasına girdi. Keşif geç ama olsun ...
Araya Yekta Kopan'ın son romanı Aile Çay Bahçesi ve Füruzan'ın Gül Mevsimidir' ini sıkıştırdım.
Bu gün D&R günüm yeni kitaplar alacağım. Aslında internetten sipariş versem çok daha ucuza gelecek biliyorum ama okumak için sabırsızlandığım kitaplarım var. Dayanamadım her zaman olduğu gibi...
Şimdi vücudundan küçük böcekleri atan ben; dışarıdan hiç bir şey yememeye özen gösteriyorum. Yaşayarak öğreniyor insan; sağlık gitti mi gittiği yerden kolay gelmiyor !!!