12 Nisan 2010 Pazartesi

PAZARTESİ SENDROMU !!

twp2__01__monday_wall_by_manicho“- En sevdiğim günler cuma ve cumartesi ama pazar ve pazartesiyi hiç sevmiyorum” dedi.
Nedenini sorduğumda; cuma gününü ertesi gün tatil olduğu için sevdiğini, cumartesi gününü de zaten tatil olduğu için sevdiğini ama pazar gününden tatilin son günü olduğu için hiç hoşlanmadığını söyledi benim bıdık oğlum.

Onun bu düşüncelerini öğrendikten sonra, kendimi ve haftanın günleri ile ilişkimi düşündüm.

Öğrenciyken benim de en sevdiğim gün cumaydı. En önemli neden hafta sonu tatilinin gelmesiydi ama asıl neden, haftada bir Cuma günleri yayınlanan GIRGIR dergisiydi.
Mutlaka okul dönüşünde GIRGIR’ımı alır saatlerce okurdum.

Cumartesi günleri arkadaşlarla gezme ve sinemaya gitme günümüzdü.
Şampiyon, Grease, Sonsuz Aşk, Kramer Kramer’e karşı gibi unutulmaz filmleri hep bu sayede izledim.

Pazar günü ise eve kapanıp ders çalışma günümdü. Bu yüzden Pazar günüyle aram pek hoş olmadı.

Pazartesi günlerim ise tam bir kabustu.

Üniversite yıllarımda da durum aynıydı.

Gezdiğim günlerin sayısı, ders çalıştığım günlerin sayısı ile kıyaslandığında, ders çalıştığım günler içler acısı olsa da bir şekilde üniversite bitti ve ben hâlâ pazartesileri sevmiyordum.

İşe başlayınca da durum değişmedi.

Hatta o zamanlar “ Pazartesi Sendromu “ diye bir şey çıkmıştı. Hah işte bende de o sendrom oluşmuştu!!

O dönemlerde cumartesi günleri de çalıştığım bir işim olduğundan Pazar günü kendime kalıyordu. Bu nedenle öğrenciyken sevmediğim Pazar günü ile çoktan barış çubuklarını yakmıştık.

Fakat pazartesi sendromum artan bir hızla ilerliyordu. Taa ki annem safra kesesi ameliyatı olana kadar!!

Ne alakası var diyorsunuz değil mi?

Hiç unutmuyorum; ameliyat için yapılan bir sürü tetkikten sonra, anneme ameliyat günü almak için doktorun yanına gitmiştik.

Doktor gülen bir yüz ifadesiyle “ Pazartesi sabah 07:30’da hastanede olun, saat 08: 00’de ameliyata alacağım” demişti.

İyi ki cerrah olmamışım diye düşündüğüm an işte bu andır. Demek hafta başına ameliyatla da başlanabiliyordu.

Sonra yine annemin tahlilleri için, hastanede koştururken, aşağı bir yerde kapı önünde ağlayan bir kalabalık görmüştüm, birkaç doktor bir yandan ağlayan kalabalığı sakinleştirmeye çalışıyor, bir yandan da kapıdan içeri girmeye çabalıyorlardı.

Kafamı kaldırdığımda kalabalığın olduğu yerdeki kapının üzerinde MORG yazdığını gördüm.

Yine günlerden pazartesiydi. Adli Tıp doktoru sabah sabah otopsiye girecekti!!

Düşünebiliyor musunuz? Hafta sonununuz şahane geçmiş, çok mutlu olmuşsunuz, haftanın ilk günü saat 09:00 itibarı ile gözünüzü morgda otopsi yapmak için açıyorsunuz.

İşte bu iki doktor sayesinde, bende pazartesi sendromu diye bir şey kalmadı. Artık halime şükür mü ettim ne ettim ben de bilmiyorum!!

Dersane öğretmenliğine başladığımda her şey tersine döndü ve ben bu kez hafta sonları çalışmaya başladım.

Yaklaşık on yıldır pazartesi günleri benim tatil günüm.

Artık biz çok iyi anlaşıyoruz Pazartesi ile.
Kendimle kaldığım tek günüm pazartesi olduğu için, arkadaşlarımla bir araya geldiğim, gezme ve eğlenme günüm olduğu için aramızdan su sızmıyor kendisi ile.

Peki bu yazıyı neden yazdım?

Aslında her şey insanın kendinle ilgili de ondan.

Ne olursa olsun hayat şahane, sendrom falan da bahane !!!

Not: Herkesin haftası güzel geçsin.

18 yorum:

Melis Pamuk dedi ki...

Ben de de o sendromdan oluşmuş sanırım teyze!!!

Nurşen dedi ki...

Özlemcim, emekli olunca sendrom falan kalmıyor:)) Lakin ben hala Pazar günlerini hiiiç sevmiyorum...

Banu dedi ki...

Eskiden sevmezdim bende pzt.leri;Okuldayken,çalışırken...
Şimdi ise çocuklarla öyle yoğun ve karmaşalı bir hafta sonu geçiriyorum ki,pazartesileri bana tatil gibi geliyor:))

Yeşim Özdemir dedi ki...

Pazartesileri ben de hiç sevmem Özlemciğim. Ama Pazarları artık seviyorum çünkü köyde oluyoruz ve yatana kadar tatil modundan hiç çıkmıyorum. Elbette senin gibi Pazartesi tatil olsa ben de sanırım barışabilirim:) Sana da güzel ve keyifli bir hafta diliyorum.

ATEŞBÖCEĞİ dedi ki...

seninde haftan güzel geçsinn :))

o akıllı bıdığın tespitlerine katılarak ekliyorum ki..
bence çok haklı ve ayrıcaa hepp tatil olsaa hiç fena olmazz beaaa pafffffffffff sıkıcı bir günn

Selma dedi ki...

Bende de okul yıllarında aynı durum vardı:) Artık yok çok şükür. Ama nedense pazar günleri hep sıkıcı geliyor. Herkese güzel bir hafta diliyorum.

Hoşsada dedi ki...

bende sendrom değil de her güne yayılmış bir tarafik derdi var :)))) pazartesi daha yoğun olduğu için sevmiyorum.. hafta sonları favorim :))) çünkü istediğim kadar uyuyabiliyorum :))) Sevgiler özlemciğim :)))

mavianne dedi ki...

salı sendrom falan kalmıyor
malesef iş güç önünde yığılırken
:)))
sevgiler sana

aydan atlayan kedi dedi ki...

Ben hala cumaları sevenlerdenim ve pazar gününün pazar olduğunu unutmaya çalışanlardan :)

Özlem dedi ki...

Sanırım haftanın günleri konusunda hepimiz aynıyız Fulya'cım, yedi yaşındaki çocuk bile:)

Özlem dedi ki...

Seda'cığım, seni sayfamda görmek ne hoş, hoş geldin:)
Uyku konusunda çok haklısın:)

Özlem dedi ki...

Pazar da nedense sevimsiz geliyor hepimize.
Ama olmaz, sen bence çık o sendromdan çabucak, her günün güzel geçsin:)

Özlem dedi ki...

Pazar tembel bir gün galiba, rehaveti üzerimize çöküyor ondan olmalı Selma'cım:)

Özlem dedi ki...

Evet evet hep tatil olsun, her gün tatil havcasında geçsin taa ki biz ondan da sıkılana kadar.
Çok güzel fikir vallahi.
Sevgilerimle:)

Özlem dedi ki...

Yeşim'cim senin pazarlarını tahmin edebiliyorum.
Çok keyifli olduğu belli.
En güzelini yapıyorsun bence emin ol.
Sevgilerimle...

Özlem dedi ki...

Ne güzel Banu'cum, sen de bendensin yani:)
Sevgilerimle...

Özlem dedi ki...

Vallahi olabilir Melom:)

dilek dedi ki...

Ohhhh ne güzel dedin Özlem.Gerçekten haklısın günleri ve haftaları şekillendiren biziz.Ben de sevmiyorum Pazartesiyi ama eminim Pazartesim izin günüm olsaydı doyum olmazdı ona :)
Sevgilerle...