11 Haziran 2015 Perşembe

ŞEHİR KOKUSU

İnsanlar gibi şehirlerin de kokusu olduğuna inanıyorum epey bir zamandır.  Antalya misal; hani okyanus ferahlığı adı altında satılan parfümler var ya aynen öyle kokar. Deniz, iyot kokar ve portakal ve limon çiçekleri ile baharda bu koku karışır Antalya' nın kokusu çıkar ortaya.

Peki ya İstanbul?
İstanbul' a hava, kara deniz fark etmez hangi ulaşım yoluyla gelirseniz gelin sizi hep aynı koku karşılar. 
İyot, balık ve insan kokusu.
Bu koku İstanbul kokusudur.
Bu seferki gelişimde de bu kokuyla karşıladı beni İstanbul. 
Yaşlı ama çok şeyler yaşamış 
bir kadının  eski ve sevdiği bir dostunu karşılarken üzerine döktüğü parfümü fazla kacırması gibi.
Buram buram burnuna çarpan o değişmez parfümüyle karşıladı. 
Hüzünlendim bu kokuyu duyunca.
Kokular ne de olsa geçmişle kurduğumuz bağları bize en çok hissettiren şeylerden biridir.
Hoş buldum deyip sarılırken İstanbul 'a gözümün önünden çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım film şeridi gibi geçti.
Şehrin kokusu hiç degişmemişti ve ben bu kokuyu hiç unutmamıştım ...


3 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Kokular da tatlar gibi geçmişten kalan kalıcı izler, simgeler... Onlar değil midir ki hayatı daha anlamlı kılıyor...

Adsız dedi ki...

Seni karşıladığında göz bebeklerine kadar kızardı mı peki bu koca şehir ?

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

Hoş geldiniz İstanbul'a :)