1 Ağustos 2008 Cuma

SENDEN VAZGEÇEMEDİM!!!


Seninle ilk tanışmamızı hatırlıyor musun?

Ben hiç unutmadım biliyor musun?
15 ya da 16 yaşımda olmalıydım.

Gençtim, kanımın deli aktığı zamanlardaydım.
Gizli gizli buluşurduk seninle .

Nasıl da heyecanlanırdık, yakalanma korkusuyla.
Şimdi düşünüyorum da, bir araya geldiğimizde seni bilemem ama ben, çok çok mutlu olurdum.

Günlerden bir gün, anneme yakalanmıştık.
O zaman, oturduğumuz evimizin arka balkonundaydık seninle.
Ne ara girmiş annem içeriye fark edemedik.

Çok kızmıştı annem ikimizi bir arada görünce ; -  “ Hayır, izin vermiyorum “ demişti sert bir dille. “ Bununla ilgili asla tavizim yok bilesin; bir daha ikinizi bir arada kesinlikle görmek istemiyorum” diye eklemişti, bağırmaya yakın bir ses tonuyla.

Uzun bir süre de takip etti ikimizi, bir araya geliyor muyuz diye, hatta tüm komşuları bile uyarmıştı seninle görüşmemize engel olmak için.

Üniversite yıllarımız, özgürlüğümüz olmuştu. Hiç kimseseninle gizli saklı görüştüğümüzü bilmedi.
Bazen sabahlara kadar ders çalıştık, bazen hovardalık yaptık birlikte. İşte o üniversite yıllarından sonra, artık hiç kopamadık. Öyle güçlü bir bağdı ki aramızdaki, istesek de kopamazdık.

Bir gün çok kızmıştım sana. Senle olan ilişkimi bitirmeye ilk kararı o gün vermiştim.
Senin yüzünden hastalanmıştım çünkü.
Uzun süre görmek istememiştim seni. Oysa o kadar alışmıştım ki sana ne yazık ki o “ Uzun Süre” ye çok fazla dayanamadım.

Düşünüyorum da, sen aslında hiç dost olmadın bana.
Dost gibi görünenlerdendin.
Ben seni kendimce dost bildim, iyi günümde de, kötü günümde de sana sarıldım.

Sen ne yaptın?
Sinsice kullandın iyi niyetimi.
Şimdi yolun yarısını çoktan geride bıraktığım yaşlarımdayım.
Bakalım sürem ne zaman dolacak?

Geçenlerde, doktora gittim kontrole.

Uzun uzun muayene etti beni doktorum.
Sonra yüzüme soran gözlerle ve üzgün bir ifadeyle bakarak :  -“ Bu kadar ne yaptın ciğerlerine ?” dedi.
Seni çıkarttım cebimden, masanın üzerine koydum, - “ Ben değil doktor, o yaptı “ dedim.
 Sen, bana masanın üzerinden, doktora belli etmeden gülümsüyordun.

Ömrümü kısalttın, ciğerlerimi kararttın ama  senden vazgeçemedim!!!

BLOG ” NOT ” : Bu yazı her günkü yürüyüş yolumda rastladığım, düzgün giyimli, 15 - 16 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir delikanlıyı, kaçamak hareketlerle sigarasını yakıp, keyifle içerken gördükten sonra yazıldı.

Hiç yorum yok: