25 Ağustos 2008 Pazartesi

Boleyn Kızı ve Kraliçe'nin Soytarısı




BOLEYN KIZI ve KRALİÇE’NİN SOYTARISI


Mary Boleyn kraliyet sarayına geldiğinde 14 yaşındadır.
Bir anda Kral VIII. Henry’nin gözüne girmeyi başarır. Çok da büyük bir ilgi görür kraldan.

Bir yandan krala aşık olurken, diğer yandan kraliçe olmaya hazırlar kendini yavaş yavaş. Bu role iyiden iyiye kaptırır kendini.
Ancak an gelir, kralın kendisine olan ilgisi azalmaya başlar. Bu noktada yeni bir rakibi vardır artık. Çok yakından tanıdığı bu rakip, kız kardeşi Anne Boleyn’ den başkası değildir.

İçinde bulunduğu durumun karmaşık bir hal aldığını fark ettiğinde, genç kız kendi kaderini kendi yönlendirmeye başlayacaktır.

Boleyn Kızı Tarihi roman tutkunları için şahane bir roman olmuş.

Filmi de çekilen Boleyn Kızı 23 Mayıs 2008’de gösterime girmişti.

Ben filmini izlemedim, kitabın okuduğum için hayal kırıklığına uğramak istemedim çünkü.

Merak ediyorum benim gibi düşünen kaç kişi var?

* * * * * *
Veee işte aynı yazardan bir tarihi kitap daha ;

KRALİÇE’NİN SOYTARISI

Beş yüz yıl önce, İngiltere “Ortaçağ Karanlığı” nı henüz üzerinden atamamışken, kâfirlikle suçlanan insanlar acımasızca Engizisyon Mahkemeleri ile idam edilirken ve insanlık, güneşin dünyanın etrafında döndüğüne kendini inandırmışken, yaşadığı yüzyıldan iki yüzyıl sonrasına ait düşüncelere sahip olup; dünyanın güneşin etrafında döndüğünü bilen bir İspanyol Yahudisi kızın – Hannah- yolu günün birinde saraya düşer.

Herkesten farklı bir özelliği vardır genç kızın. “Geleceği görme yeteneği”.
Bu yetenek fark edildiği an İngiltere Kraliçesi Mary’ye “soytarılık” yapmak için saraya alınır.

Kadınsı duygularla dolup taşan ancak bir erkek görünümünde - oğlan kız -olan Hannah kısa süre içinde kendini Kraliçe Mary ve Prenses Elizabeth arasında ajanlık yaparken bulur.

Hayat bu şekilde akıp giderken; Hannah kimseye belli etmediği duygularla mücadele etmektedir.

Saraya girmesini sağlayan platonik aşkı Robert Dudley’e olan duyguları ve kendisi ile evlenmek isteyen Daniel arasında gelgitler yaşarken saray soytarılığına da devam eder.

Yaptığı, soytarılıktan çok bilgelik, yol göstermek ve biraz da ajanlıktır aslında. Bu karmaşa arasında kendi hayatını sorgulamaya başlar ve saraydan kurtulmanın yollarını arar.

Günün birinde bir yolunu bularak saraydan ayrılır. Bundan sonra sonra ise Hannah’ın asıl hikayesi başlayacaktır.

“Kraliçe’nin Soytarısı” hepimizin tanıdığı “Boleyn Kızı” yazarı Philippa Gregory’nin son romanı. Boleyn Kızı’nın devamı niteliğindeki romanda okur bu kez farklı kişiler arasındaki saray entrikalarına tanıklık ederken, yüzyıllar öncesine zamanda yolculuk yapıyor.

Aşk, tutku ve ihanetin iç içe geçtiği, okura kendini bir solukta okutan Kraliçe’nin Soytarısı’nı özellikle “Boleyn Kızı” tutkunları çok sevecek.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

bu iki kitabı soluksuz okudum. Okumayanlara da şiddetle tavsiye ederim. Zaten yazar ödüllü bir İngiliz Edebiyatçısı...Kaçmaz bence...

beenmaya dedi ki...

eklenmiştir...:))

vili dedi ki...

Boleyn'in kızını sinemada izledim, kitabını okumadım. Etkileyici idi. Ama elbette ki, kitabını okumuş olsaydım farklı düşünürdüm..biliyorum. Ama oynayan kişiler, Mary ve Anna'nın ruh hallerini çok güzel beyaz perdeye taşımışlardı. Film başladığında Anna hali tavrı ile dikkat çekerken, Mary düz hali ile sıradanken...Sarayda bambaşka bir kişiliğe bürünüyorlar.
Kraliçe'nin Soytarısı'nı okudum :) İzlemek isterim yine, mukayese edebilmek için..

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Hande'ciğim, bence de kaçmaz çok sürüklüyor zaten nasıl bittiğini anlamıyorsun bile:)...

* * * *
Beenmaya'cığım, sevgilerimle:))
* * * *
Vili'ciğim Kraliçenin Soytarısı'nın filmi yok bildiğimkadarıyla, orada da ben Hannah'a bayılmıştım :))
Sevgilerimle...

maydonoz dedi ki...

İki kitapta muhteşemdi. Sırada "Bakirenin aşığı" var. Yeni çıktı.
Boley kızının kitabını okuyanlara filmini izlememelerini öneririm. Ama filmini izleyip kitabını okumayanlarada kitabını okumalarını tavsiye ederim. İllaki izlemek istiyorum derseniz The Tudors adlı bir dizi var e2 kanalında onu izleyin. Şuan dizi Anne Boleyn'in gözden düşme evresinde.

Kraliçenin soytarısıda çok iyiydi. Ama onda İlk kitapdan farklı olarak, Soylular değil de soytarı Hannah konu alındığından biraz daha değişik geliyor. Ama kesinlikle çok güzeldi.