Eşyalarını topladı.
Hiç bu kadar kararlı hissetmemişti kendini.
Valizin içine kıyafetlerini gelişi güzel yerleştirdi.
Öfkesine hakim olamıyordu. İçinden bir ses avaz avaz bağırmak istiyordu. Bir başka ses neşeli şarkılar söylemek istiyordu.
Kurtuluyordu işte, bu evden, beş yıldır çektiği bu eziyetten.
Yanlış mı yapıyorum diye hiç sorgulamadı bile kendini ve sonra “ Bendeki kredisini tüketti zaten “ diye düşündü.
Eve geldiğinde O’nu bulamayacaktı.
Sessiz sedasız gitmiş olacaktı hayatından.
Kaçmak değildi bu.
Dün akşam tüm aklından geçenleri bir bir söylemişti O’na “ Akşam eve geldiğinde ben olmayacağım, GİDİYORUM” diyerek bitirmişti cümlesini.
O ne yapmıştı peki? Her zamanki yüz ifadesiyle “ Hadi canım sen de “ demişti “ Gidemezsin sen nerede sen de o yürek? Yüzüne bakıp gülmüştü bir de o alaycı gülümsemesiyle.
O anı tekrar yaşamak acıttı canını.
Şimdi bunları düşünmenin sırası değildi.
Önce izini kaybettirmeliydi. Hemen ardından vakit kaybetmeden harekete geçip boşanma davası açmalıydı.
Çocuklarının olmayışı çok büyük avantajdı.” Çocuğum olsa bu kadar kararlı olur muydum?” diye sordu kendine.
Sonra “Her akşam kumar masasından kalkamayan bir adama çocukla da çocuksuz da katlanılmaz” diye yanıtladı kendini.
Valizi elindeydi. Kapıdan çıktı. Arabasına bindi.
Kimse görmemişti apartmandan çıkışını.
Yeni bir sayfa açılıyordu bu sabah hayatında.
Aşk, sevgi bir yere kadarmış demek ki diye düşündü. Bu gözlerinin dolmasına neden oldu.
Arabayı çalıştırdı, aslında ne yapacağını, nereye gideceğini kendi de bilmiyordu.
“Yok, duygularıma yenilmeyeceğim bu sefer” diye uyardı kendini
Bildiği tek şey kararlı oluşuydu ve bu O’na ummadığı bir güç veriyordu.
Hayat O’ nundu ve devam ediyordu.
Hiç bu kadar kararlı hissetmemişti kendini.
Valizin içine kıyafetlerini gelişi güzel yerleştirdi.
Öfkesine hakim olamıyordu. İçinden bir ses avaz avaz bağırmak istiyordu. Bir başka ses neşeli şarkılar söylemek istiyordu.
Kurtuluyordu işte, bu evden, beş yıldır çektiği bu eziyetten.
Yanlış mı yapıyorum diye hiç sorgulamadı bile kendini ve sonra “ Bendeki kredisini tüketti zaten “ diye düşündü.
Eve geldiğinde O’nu bulamayacaktı.
Sessiz sedasız gitmiş olacaktı hayatından.
Kaçmak değildi bu.
Dün akşam tüm aklından geçenleri bir bir söylemişti O’na “ Akşam eve geldiğinde ben olmayacağım, GİDİYORUM” diyerek bitirmişti cümlesini.
O ne yapmıştı peki? Her zamanki yüz ifadesiyle “ Hadi canım sen de “ demişti “ Gidemezsin sen nerede sen de o yürek? Yüzüne bakıp gülmüştü bir de o alaycı gülümsemesiyle.
O anı tekrar yaşamak acıttı canını.
Şimdi bunları düşünmenin sırası değildi.
Önce izini kaybettirmeliydi. Hemen ardından vakit kaybetmeden harekete geçip boşanma davası açmalıydı.
Çocuklarının olmayışı çok büyük avantajdı.” Çocuğum olsa bu kadar kararlı olur muydum?” diye sordu kendine.
Sonra “Her akşam kumar masasından kalkamayan bir adama çocukla da çocuksuz da katlanılmaz” diye yanıtladı kendini.
Valizi elindeydi. Kapıdan çıktı. Arabasına bindi.
Kimse görmemişti apartmandan çıkışını.
Yeni bir sayfa açılıyordu bu sabah hayatında.
Aşk, sevgi bir yere kadarmış demek ki diye düşündü. Bu gözlerinin dolmasına neden oldu.
Arabayı çalıştırdı, aslında ne yapacağını, nereye gideceğini kendi de bilmiyordu.
“Yok, duygularıma yenilmeyeceğim bu sefer” diye uyardı kendini
Bildiği tek şey kararlı oluşuydu ve bu O’na ummadığı bir güç veriyordu.
Hayat O’ nundu ve devam ediyordu.
19 yorum:
Sevgi, özellikle emek hak edene verilir. TÜm ömrünü hak etmeyen biri için harcamak hiç de akıllıca değil.Keşke her kadın kendine böyle saygı duyup cesaretli olabilse...
Değil mi?
Keşke, kaderine razı olup hiç bir şey yapamayan o kadar çok kadın var ki.
Onlara ithafen kurguladım biraz da bu satırları.
Sevgilerimle...
sanki kendimi okudum bu hikayede özlem..
10 yıl önce ben de cesaretle terketmeseydim,şu an hangi girdaplarda olurdum kimbilir...
yüreğine sağlık...
Doğru olan, olması gereken bu zaten sevgili Delfina.
Bütün yapılması gereken kadının kendi gücünün farkında olmasıdır. Sen zamanında bunun farkına varmışsın ne güzel.
Hayat senin ve hiçbir şeyin tekrarı yok şu dünyada.
Sevgilerimle...
eğer saygı kalmadıysa, emek kalmadıysa o zaman aşkın sevginin de bir değeri ve anlamı kalmıyor ne yazık ki..
Sevgi Emektir değerini bilene
ve sevgi tüketilmesi en kolay kavramlardan biri ne yazık ki.
Zamanı geldiyse eğer... Gidebilmek gerek...
Gidebilmek, gitmeyi başarabilmek gerek.
Sevgilerimle Yeşim'ciğim.
İnsan bazen kaç kez niyetlenir gitmeye.Ama gidemez, cesaret edemez. Endişeleri, kendine göre korkuları vardır. Ama kararlıysa kadın, kafasına koyduysa gitmeyi hiçbir güç tutamaz onu.Heleki gururu yıkılmış ve incinmiş ise. Çok güzeldi canım. Yüreğine sağlık.
"Kararlı olmak" ve "ne istediğini bilmek". İki sihirli cümle bunlar bence sevgili Muhabbet Çiçeğim.
Ne yazık ki çoğu kadın, kaderine razı gelip hiç bir şey yapamıyor bu ülkede. Biraz da buna değinmek istedim aslında kendimce.
Çok teşekkür ederim, sevgilerimle...
noktayi koymak cok zordur ama Ozlem. nokta bazen uc (3) nokta, bazen noktali virgul olabilir.
cesaret mi, kararlilik mi bilmem ama herkesin hayatinda buna benzer anlar olmustur.
NOKTA.
Birakin gitsin belki de.
Zordur bu karari vermek, cok zor.
Çok zor, düşünülerek verilmesi gerekli ama uzun bir düşünce sürecinden sonra değişen bir şey yoksa ilişkilerde mutlaka gitmeyi bilmek gerek.
Her bitiş farklı ve yeni bir başlangıçtır çünkü.
Çok zor, düşünülerek verilmesi gerekli ama uzun bir düşünce sürecinden sonra değişen bir şey yoksa ilişkilerde mutlaka gitmeyi bilmek gerek.
Her bitiş farklı ve yeni bir başlangıçtır çünkü.
Sevgili Özlem Hanım yazılarınızı çok uzun bir zamandır takip ediyorum.Hatta sık kullanılanlarda eklisiniz.Özlem hanım çok güzel yazmışsınız da işte bunları hayata geçirmek çokda kolay değil.Yürek gerek,Destek gerek,bir de çoçuksuz olmak gerek.Hele birde aynı çevredeyseniz başka yerlere gitmek gerek tabi bizim ülkemizde şartlar malum çevre olarakta maddi olarakta ne diyelim bilmiyorum.Sadece hayat herkez için kolay değil diyorum
Çok haklısınız çocuk o kadar bağlayıcı ki bu durumlarda.
Cesaret, kararlı olmak, bir de söylediğiniz gibi destek gerek. Hem maddi hem manevi.
Diğer türlü yazgılarına katlanmak zorunda kalıyor kadınlar.
Gitmek o gidiş kararını verebilmek çok kolay değil.
Çok teşekkür ederim paylaşımınız için. Ben sizi okuyamıyorum ama blog spotta sayfanız açılmıyor.
Selam ve sevgilerle...
En doğru gelen karar o an için yapılması gerekendir. Belki de geri barışacak bu kadın kimbilir. Adam yeminlerine yeminler ekleyecek. tekrar bir şans.kimbilir
Bu örnekler aslında etrafımızda ne kadar çok değil mi Efsa'cığım?
Kararın kesinliği önemli bunu da ancak yaşayan bilir.
Benim öykümdeki kadın geriye dönmeye pek niyetli değil gibi geldi bana:))
Sevgilerimle...
5 sene sürdürebildiği için kıskanayım mı yoksa acıyayım mı kurgudaki kadına... bilemedim. ben 1 sene dayanabildim, farklı sebeplerden ama aynı sonuca vararak. hayat kendimiz olabildikçe ve kendimize saygımızla yürüdükçe güzel.
kaleminize sağlık.
Böyle insanalra 5 sene çok bence.
Siz doğru olanı yapmışsınız bence.
Hoş geldiniz sayfama ama yeni adresime de beklerim ara sıra:)
Sevgilerimle...
Yorum Gönder