10 Ekim 2012 Çarşamba
GRİNİN ONBEŞ TONU ...
Bu gün kafamı kaldırıp gök yüzüne bakınca grinin elli tonu olmasa da grinin on ya da onbeş tonunu gördüm diyebilirim !!!!
Sonuç olarak yağmur yağdı elbette. Üşümeyi de yağmuru da özlemişim bu şehirde !!!
* * *
Grinin Elli Tonu diye bir kitap var. Aman ne övgü, ne övgü bu kitaba, bildiğiniz gibi değil. Neyse eksik kalmayayım diye aldım okumaya başladım.
Sonuç; bizim genç kızlık dönemlerimizde okuduğumuz " Beyaz Dizi" serileri gibi. Hani okusanız da oluuur, okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz.
Grinin elli tonu ile kitabın bağlantısını bulamadım henüz, esas oğlanın gözleri gri belki esas kız grinin tonlarında kendini kaybetmiştir ne bileyim ben !!!
Fakat bakın görün Alacakaranlık gibi bunun da filmini çekerler yakında !!!
* * *
Antalya'dan gümbür gümbür bir festival daha geçiyor.
Evim cadde üzerinde olduğundan festivalle aramdaki ilişki balkondan festival kortejini izlemekle sınırlandı bu yıl. Türkan Sultan evimin önünden geçti de kafasını kaldırıp bir yukarı bakmadı. Teessüf ederim kendisine :))
Her yıl festival dönemlerinde çok yoğun çalıştığımdan bu durum sık sık geliyor başıma; alıştım artık. İnsan zaten ya alışıyor içindeki duruma ya da kendini aşıyor.
* * *
Gülenay'a üzülüyorum günlerdir. Belki basından ya da sosyal ağlardan duymuşsunuzdur. Dolaylı olarak tanırım kendisini. Hayata nasıl bağlı olduğunu da bilirim. Gençler uzun yaşasın ne olur. Hiç hasta olmasınlar. Gülenay sağlığına kavuşsun bir an önce...
* * *
Bu gün öyle yoruldum ki, bu gece erkenden uyumak istiyorum. Battaniyemin altına girip; yağmur sesi dinleyerek uyumak; kitap bile okumak istemiyorum; sadece dinlenmek istiyorum, şarjı bitmiş cep telefonu gibiyim çünkü ...
Yazmak ve okumayı hayat serüveni edinmiş, oğluyla yaşadığı her anı içine çeken,anne,İstanbul'lu ama 25 yıldır Antalya'lı, yaşadığı şehre - sıcak yaz aylarını saymazsak- aşık, doğa tutkunu bir yaşam delisi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
28 yorum:
Kitap tanıtımlarında ne kadar da övüp duruyorlardı. İyi ki senden duydum, iyi oldu. Teşekkür ederim. Ben Nilüfer feysten :)
ay kurtrdın beni Özlem, iyi ki almadım. Promosyon çağını yaşıyor zaten edebiyat dünyası.Okuyucuyu kim düşünecek. Artık biz de birbirimizi kollayıp uyaracağız işte böyle...
:(( yap çayını , kahvenı bır guzel dinlen ozaman canım . ayıp etmiş türkan sultan ama :))
Çok fazla reklamı dönüyordu bu kitabın, ama tereddütlerim vardı.
Yazınızdan sonra bir daha düşünmek gerek :)) teşekkürler paylaşım için.
Bu arada yağmur ve sesi ne güzeldir.
Keyifli günler.
o grinin 55 tonuda bugün Ankarada var,çok kötü iç karartıcı:((
bu arada Türkan Sultana ben bile teessüf ettim:))
evet gerçekten de dünAntalya Grinin birkaç tonunu gördü
sonunda zamansız bir şekilde (tam ben dışarı çıkacakken) yağmura teslim oldu:))
Türkan Sultan'a gelince ne deme bilemedim:))
ben de kendimi bildim bileli Antalyadayım ama o korteje daha bir kez bile denk gelmişliğim yok:) sanırım ilgisizim biraz bu konulara:)
ayy ben yağmuru özledim sanırım
bloguma da beklerim destek önemli yeniyim de :)
hepsisatista.blogspot.com
Çok övülen yeni nesil kitaplardan uzak durmak, hatta asla dönüp bakmamak gerek. Bunu bilir, bunu söylerim...
İstanbul'da kapalı bu ara.Yağmur iyi güzel hoşta soğuğu hiç sevmiyorum ben :) Ay çok övülen bir kaç kitabı bende okuyup hayal kırıklığına uğradığım olmuştur.En iyisi okuyarak test etmek malesef.Türkan Hanım'a da aşkolsun yani :)
Hiçkimse beğenmiyor kitabı.
Almadım ben de.
Kitapkurdu anne Çiğdem
Baharın yorgunluğu Özlemcim, sen kitap okumadan yatabiliyorsan iyicene yorulmuşsun demektir canım.
Türkan Sultan evde yoksun zannetmiştir canım yoksa seni es gecebilecek kimse olamaz:)
O kitabi ben de okudum ve sizinle ayni fikirdeyim. Kesinlikle degmez.
Nerdetrak orda bırak : Nilüfer seni blogda görmek çok güzel. Ben sevemedim o kitabı. Okumaktan da vaz geçtim. Böyle de bir huyum vardır beğenmezsem bırakıveriyorum kitapları :))
Lalenin Bahçesi : Hİç değmez o kitaba ayırılan zaman lale'cim boşveeer :))
Nesrin : Aynen öyle yaptım ben de canım :))
Gülşah :yok hiç değmez o kitaba Gülşah'cım Yağmur sesi harika özlemişim gerçekten
Meyra : Ben yorumlara cevap yazana kadar hava eski haline dündü, çok güzel birkaç gündür. ankara da öyledir umarım Meyra'cım :)
Meyra : Ben yorumlara cevap yazana kadar hava eski haline dündü, çok güzel birkaç gündür. ankara da öyledir umarım Meyra'cım :)
Meyra : Ben yorumlara cevap yazana kadar hava eski haline dündü, çok güzel birkaç gündür. ankara da öyledir umarım Meyra'cım :)
kitap Sanatı : Ben iş yoğunluğum nedeniyle vakit ayıramıyorum. Belki bir gün emekli falan olunca artık:))
Pia mia : Memnun oldum tanıştığıma ilk fırsatta blogunudayım Piamia :))
Sevgiler :)
Resimli Günlük :Kesinlikle hem de :))
Sevtap : Burada hava güzelleşti Sevtap'cım. Yeni nesil kitaplrı sevemiyorum nedense. Ben de mi tuhaflık var bilmiyorum vallahi:))
oğlak Kozları : alma canım,bir şey kaybetmezsin bence :)
Yaşamın Kıyısında : Hem de çok yorgunum Nur'um çokkk...
Şule : Sağol Şule'cim beni rahatlattın, insana hiçi bir şey vermeyen zaman kaybı bir kitap o bence.
Sevgiler çok :)
Bende yazmadan edemedim, Grinin Elli Tonu, bizim kitap ismini cevirenlerin yarattığı ve kitapla aslında ilgisi olmayan bir isim, duydugum andan beride beni sinir ediyor :) nihayet biri daha farketmis guzel birsey. Kitap icin yorumumu bende yazmıstım, buyutulecek birsey yok, okurken eglenip zamanı unutabileceginiz, ki benim turkceye cevrilmesine sasırdıgım bir kitap. Beklentisiz okumak gerekir :) İsmine gelince, Fifty Shade of Grey deki Grey'in Gri olmadıgını herhalde kitaba biraz bakan yada bakmayıp haberlerini okuyan herkes biliyordur ama belli ki bizimkiler aldırmamıs :) Yinede Grinin elli tonu demisler, Bay Grey'in Elli Yüzü, yada yönü falan deseler belki aynı etiki yaratmamız kimbilir ...
Yorum Gönder