26 Aralık 2011 Pazartesi

İKİ ŞEHRİN ÖZLEMLİ HİKAYESİ


 Çok fazla şehirde yaşamadım ben.
Şans mıdır şansızlık mıdır onu da bilmem.

Hayatımın uzunca bir dönemi İstanbul - Antalya arası günlük sefer yapmakla geçmiştir.

Bu iki şehir söz konusu olunca kendimi bukalemun gibi hissederim.

İstanbul'a gittiğim anda halen orada yaşayan bir İstanbullu gibi davranırım. Caddelerinden, sokaklarından her gün geçiyormuşum gibi.
Akşam olduğunda Moda'daki evimize dönecekmişim gibi...

Antalya'ya geldiğimde biraz yabancılık çekerim inanır mısınız?
Akdenizi severim; mavinin her tonunu görmek mümkündür Akdeniz'de. Ama denizde hareket ararım; şehir hatları vapurları misal, Antalya'ya  ilk geldiğimde ne çok özlüyordum:)
Antalya'ya döner dönmez;  Bey Dağları'nı görebileceğim bir yere koşarım; bu dağ merakımı beni tanıyanlar iyi bilir.

Dağların ardından güneşin doğuşu, batışı  etkiler beni.
Konu gün batımı olunca İstanbul da etkiler beni. Neyse konu bu değil zaten.

Konu ne biliyor musunuz?

İstanbul büyülü bir şehir. İçine karıştığınızda bir şekilde hayata devam edebildiğiniz şehir. Tam bir metropol olsa da, trafiği insanı canından bezdirse de, kalabalıktan şikayet etsek de,  yaşama gayreti içinde olduğumuz şehir. İnsanın koşturmaktan kendini dinleme fırsatı yok sanki.
Antalya da  birkaç yıldır büyük şehir konumunda, oysa sadece İstanbul' un  küçük kardeşi bence.

Dingin, huzur dolu. İnsanın kendini dinleme fırsatı bulabileceği şehir. Hayat hep tatil yapıyormuş gibi geçiyor.
Hangisi daha iyi acaba?
Bir metropolün içinde kaybolup yolunu bulmaya çalışmak mı, dingin olup kendini dinleyerek yaşamak mı?
İnsan kendiyle başbaşa kalmaktan da sıkılabilir, bir yere kadardır bu kendini dinleme halleri; bence tabii.

Beni sorarsanız adım gibiyim.
Hangi şehirde olsam özlemim bir diğerine oluyor.
Hani doğduğun şehir mi; doyduğun şehir mi derler ya; benim için ikisi de ayrı ayrı değerli ... Ne Antalya'dan vaz geçebiliyorum, ne İstanbul'dan ...

20 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

ikisinden de vaz geçme zaten Özlem...İkisi de çok güzel biri adrenalin vaad ediyor biri sonsuz huzur.İkisi de lazım bize:O)

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Antalya çok güzel bir şehir haklısın ama ben İstanbul'suz yapamam Özlem'cim.
İstanbul benim içime işlemiş, köyüm,memleketim,kasabam,vatanım hepsi ve asla başka bir şehirde yapacağımı sanmıyorum. Hem tüm sevdiklerim burda nasıl bırakır giderim onları. Toprağına bıraktığım sevdiklerimden ayrılamam ki:(
Ama sen ikisinden de vazgeçme, fazla mal göz çıkartmazmış:)

meyra dedi ki...

Özlemcim her ruha aksiyonda lazım, dinginlikte..ruh arayış içinde sürekli nasıl vazgeçilirki ikisindende..bende vazgeçemem İstanbuldan vazgeçilecek gibi değilki acaip cilveli bir şehir:)

MAVİANNE dedi ki...

2 şehiri de aynı anda aynı aşkla sevmek zenginlik bence
istanbulun o masal güzelliğini görebilmek ve orada yaşamak harika
antalya tabi biz ankaradakiler için hep tatille özdeşiyor
güzel bir yıl diliyorum sana canım

nil dedi ki...

Geçen gün okumuştum, Cüneyt özdemir şöyle diyordu:"Ankara'nın en sevdiğim yerindeyim, İst. uçağının içinde" :) istanbullularla ankaralılar arasında hep bir anlaşamama hali vardır, oysa sen ist ve antalya'nın birbirini sende bütünleyişini ne güzel anlatmışsın..

beenmaya dedi ki...

beni çok yordu istanbul belki de o yüzden burada yaşamak istemiyorum artık her türlü güzelliğine rağmen...

MAVİ TUTKU dedi ki...

İstanbuldan çok sıkılmıştım, çocuklarım trakyada küçük bir kasabada anneleriyle yaşıyor ve ben hemen her hafta sonu onları ihmal etmemek adına giidp geliyordum..sonunda sürekli kalmak üzere ben de oraya çocuklarımla ilgilenmek adına yerleştim. Bunun olacağıan inanmıyordum ama belkide burda bir meşgale ve kafa dengi dost bulamadığım için İstanbulu özledim resmen. 2500 nüfuslu bir yerdeyim ve İstanbuldan sonra çok küçük geldi..herşeyden öte deniz yok ve ben denizi çok seviyorum.

İstanbuldan değil, istanbulu bozan insanlardan bıkmışım meğer..yaşanmaz kılanlardan.
Şimdi ise bu yaz, ya egeye, ya da hem İstanbulda hem dışında bir yerde yaşamak üzere dönmeyi düşünüyorum.

Oglak Kizlari dedi ki...

Ozlem bence de ikisinden de vazgeçme ama Istanbul daha az olsun ltf.

Ben Dalyan a giderken bir vapur maketi götürmeyi ciddi ciddi düşünüyorum o ayrı.

Deli anne Çiğdem

Nesrin dedi ki...

Sanırım her yerin ayrı bir güzelliği var. üniversitede okurken Marmaris'i çok özlüyordum şimdide orayı özlüyorum .Her yerin ayrı bir güzelliği var

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Lale'nin Bahçesi : İstesem de vazgeçemem ki Lale'cim :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Yaşamın Kıyısında : Çok haklısın büyülü bir şehir İstanbul Nur'cum :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Meyra : Cilveli şehir; çok sevdim bu tanımı Meyra'cım :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Mavi Anne : Antalya uzaktan tatil şehri gibi gerçekten, yaz aylarında içine girince de öyle :))

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Nil : :"Ankara'nın en sevdiğim yerindeyim, İst. uçağının içinde" .
Bayıldım bu cümleye Nil'cim yaa, şahane :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Beenmaya : Eh yoruyor tabii; İstanbul bu Maya'cım, çünkü şehrin içine karışmışken, dinlenmeye zaman bulamıyorsun ki ...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Mavi Tutku : Denizin olması benim için de çok önemli, nefes alamıyormuşum gibi gelir bana da .
Çok haklsınİstanbulu bu hake getiren yine biziz aslında. Seviyorum doğduğum şehrimi :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Oğlak Kızları : Yok zaten vazgeçemem ki Çiğdem'cim. İnsan kopamıyor istese de istemese de :))

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Nesrin : Nesrin'cim her yer ayrı güzel gerçekten. Marmaris dedin de okaliptus ağaçlı yolu özlediğimi hissettim :)

bırtutamkekik dedi ki...

hmmmm...
hemde hemşehriymişizzz:)
ne güzell ne güzzell..
iyi ki buldum sizi..
:)
sevgiler..

:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Bir tutam kekik : Ne güzel; iyi ki ben de buldum sizi, sevgiyle kalın :)