23 Ağustos 2009 Pazar
DURGUN GÖL
Zaman zaman durgun bir göl olurum.
Sakin, dingin, huzurlu.
İçindeki tatlı su balıkları suyun dibinde kıpır kıpır ama gölün üzerinde hiçbir kıpırtı yokmuş gibi.
Ağaçların yeşili ile gökyüzünün mavisi karışır gölün rengine, kendi rengim bu mu gerçekten? Bilmiyorum…
Bazen nilüfer çiçekleri süsler gölün üzerini, bazen yolunu şaşırmış bir sandal.
İşte böyle; insan sesinden uzak, doğanın sesine tutsak, durgun bir göl gibi hissederim bazen kendimi.
O zaman kendim olurum, sakinlerim, durulurum.
Bu anlarım uzun sürsün isterim…
Hayat izin vermez.
Bir bakarım hiç beklemediğim anda fırtınalı denize çevirir beni.
O zaman ne nilüfer çiçekleri kalır, ne yolunu şaşırmış sandal ne de tatlı su balıkları .
Bundan sonra üzerime düşen, fırtınalı denizde dalgalara teslim olmamaktır.
Denizin içinde, dalgaların arasında yolumu bulup kaybolmamaktır.
* * * * * *
Fotoğraf : Sevgili arkadaşım Ebru'nun Karadeniz Gezisi Albümünden
Etiketler:
GÜNDELİK YAŞAM
Yazmak ve okumayı hayat serüveni edinmiş, oğluyla yaşadığı her anı içine çeken,anne,İstanbul'lu ama 25 yıldır Antalya'lı, yaşadığı şehre - sıcak yaz aylarını saymazsak- aşık, doğa tutkunu bir yaşam delisi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
Fırtına da olsa göl yine göldür ama değil mi? Kendi suyu ile arınan ve binlerce cana hayat veren göldür o. Fırtına gelir geçer. Hep geçmedi mi?
Hep sakin bir bir göl olmak daha iyi bir şey ama seninde dediğin gibi hayat izin vermiyor.
Bazen izin verdiği olur da çoğu kez dalgalı deniz modunda oluyor insan:)
Çok haklısın Fulya'cığım, fırtınanın dinmesini beklerken, yitip gitmemek önemli.
Sevgilerimle...
Kesinlikle Delfina'cığım, o durgun göl hallerime o kadar çok şey borçluyum ki ben.
Sevgilerimle...
"Tam varıyorum ki hedefe, bir yenisi başlıyor"
ne kadar güzel.hayatta devamlılık denen şey bu olsa gerek.ümitlerimiz,hayallerimiz bitseydi biz de biterdik.herkesin ümit pencereleri açık olsun.sevgiler.
resim bu konuya çok uymuş.
muhteşem güzelliğe bakarak iç çekiyorum.
Yorum Gönder