Eski eşyalarınızı kolay atabilenlerden misiniz?
Ben değilim...
Biliyorum, evde hepsi çok göze batıyor ama ben her şeyi kolayca atabilen biri olamadım hiç !!!!
İstanbul'dan döndüğümden beri, ev telaşı içindeyim. Ev halen pazar yeri gibi. Yazlıklar bir yerde, kışlıklar bir yerde. Atılmayı bekleyenler ayrı bir yerde benden ilgi bekliyorlar.
Benim ders notları, oğlumun kitapları. Hepsini teker teker elden geçirdim.
Oğlumun küçülmüşlerini ayırdım. Kendi giymediklerimi ayırdım. Tek tek ihtiyaç sahiplerine dağıtacağım.
Öte yandan bir yığın dosyanın arasında boğuluyorum günlerdir.
Oğlanın kreş zamanından karnelerini, yaptığı faaliyetleri, resimlerini bütün ders kitaplarını, defterlerini falan saklamışım.
Artık evde yer kalmadığından bazılarını atayım dedim.
İçlerinden değerli olanları ayırdım, diğerlerini de poşete doldurup kapıya koydum.
Aklım halen poşetlerde ama; atamıyorum bir türlü. ( Ben galiba babama benziyorum; babam da böyledir, 1974'de aldığı buzdolabının garanti belgesini bulmuştum iki ay önce dosyalarının içinde !! )
Poşetleri kapıya koyduktan yarım saat sonra kapı çaldı; açtım kapıcı gelmiş, bir ihtiyacım olup olmadığını soruyor, yok dedim; baktım benim poşetleri aldı gidiyor adam .
Şöyle bir konuşma geçti aramızda :
- " Ne yapacaksın o poşetleri sen? "
Kapıcı şaşkın tabii;
- " Abla kapıya koymuşsun, alıp atıcam !!!"
- "Yok alma sen onları, dur ver bana ben bir kere daha gözden geçireyim"
- !!!!!
Gerçekten de geri aldım poşetlerin iki tanesini; güler misin ağlar mısın halime? Şimdi onları bir kere daha ayıracağım, umarım akşama kadar biter bu işkence ...
Blog Not : Fotoğrafın yazıyla ne ilgisi var demeyin.
Az önce pişirdim bunları damla çikolatalı kurabiye.
Evin içi öyle güzel koktu ki; bence bir evi ev yapan mutfaktan gelen yemek ve kurabiye kokusudur. Asıl yazı konum bu olacaktı, poşetlerle kalakaldım, yazı konumu değiştirdim ben de :)))