Aşağıdaki konuşmalar, iki gün önce akşam saatlerinde yaşanmıştır.
Anne, oğlu ile arasında geçen bu konuşmadan çok etkilenmiş ve bu kısa diyaloğu olduğu gibi yazıya aktarmıştır.
- “ Ufff anne ben çok hastayım!!! ”
- “ Ne oldu , neyin var yavrum? “
- “ Boğazım ağrıyor, bi de öskürüyorum”.
- “ Tamam o zaman yarın okula gitme istersen, doktora kontrole gidelim. “
Çocuk annesinin beklemediği bir tepki vererek :
- “ Yok anne olmaz, yarın sınıfta biz 23 Nisan’ı kutluycaz, gitmem gerek, sınıfı falan süsliycez, şiir okumam gerek, görevim var benim, çok işimiz var yarın, gel bayrak almaya gidelim seninle. “ der.
- “ Tamam gidelim de hastayım diyorsun, yarın okulda daha kötü olma sakın?”
- “ Olmam anne, olursam öğretmenime söylerim, bi kenarda yatarım ama bayramı kutlamamız lazım.”
- “ 23 Nisan ne bayramı oğlum biliyor musun peki?”
- “ Heralde anne !!!, Atatürk bu günü biz çocuklara armağan etmiş, bugün meclis açılmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Atatürk armağan etmiş bize, hasta olsam da okula giderim ben.“
- !!!!
Annesini gözleri dolmuş halde gören oğlu devam eder :
- “ Hadii, sarılsana bana, ahh yavrum beniiiim desene!!! “- !!!!
Bu diyalog annenin aklına yıllar öncesinden kalan bir anıyı düşürür.
Olayı yaşayan şimdi seksenli yaşlarını yaşamakta olan ve annenin babası kadar çok sevdiği aile dostlarından biridir. Aile dostu bu olayı yaşadığında henüz 9 – 10 yaşlarındadır :
Yaz aylarını arkadaşları ile birlikte Moda açıklarında denize girerek geçirmektedirler. Moda’nın denizi o zamanlar tertemizdir, üstelik Atatürk henüz hayattadır.
Yine böyle bir gün, arkadaşlarıyla yüzerken, Savarona Yatı’nı ve yatın içinde Atatürk’ü görürler.
Hep birlikte Ata’larını görmek için Savarona’ya doğru yüzmeye başlarlar.
Çocukları görünce yattaki görevliler hemen harekete geçerler.
Çocukların Savarona etrafına gelmesini engellemek isterler. Çocuklara gelmemelerini, geri dönmelerini işaretle anlatmaya çalışırlar.
Bu fikre şiddetle karşı çıkar Atatürk.
Çocuklara engel olunmamasını ister. “O çocuklar bizim geleceğimiz” der.
Görevliler hiçbir şey yapamaz çocuklar, Savanora Yatı’nın etrafına gelirler ve Atalarını selamlarlar, sonra da yüzerek geri dönerler.
Bu gün Onların torunları, hatta torunlarının çocukları aynı duyguyla bağlıdır Atatürk’e.
23 Nisan sabahı bunları düşünür anne, umut filizleri çiçek açar zaten çoktan baharın geldiği yüreğinde…
18 yorum:
Özlemcim, kutluyorum o güzel adami ve yanaklarindan öpüyorum:))
:) ne güzel dimi. bir annenin gururu. engellenmemek, anlam bilmek...
benim bile gözlerim doldu okurken, bu güzelliğin annesi olarak senin dolmasa olmazdı ki:) aferin ona, sorumluluklarının ve geçmişinin bilincinde büyüyor.. öperim oğluşunu..
Bizim, senin oğlun gibi düşünen daha çok çocuğa ihtiyacımız var Özlem. Giderek ve bilinçli olarak Atatürk'ü zihinlerden silmeye yönelik uygulanan politikalara pabuç bırakmamak için çok Alpcan'ımız olmalı...
Ben bu nesile çok inanıyorum Yeşom.
Sanki onlar geleceği daha güzel yönlendirecekmiş gibi hissediyorum, Atatürk'ün yaptıklarını daha o yaşlarda anlıyorlarlar çünkü, umarım yanılmıyorumdur.
Sevgilerimle...
Biliyor Nily'ciğim, o gün eve bayrakla geldi, bayrak hâla elinde. Sadece o değil ama, ana sınıfı öğrencilerinin hepsi nasıl gönülden bağlı Atatürk'e bir görsen.
Ne ileri görüşlü bir dehaymış Atatürk. Emanetini koruyor cumhuriyert çocukları.
Sevgilerimle...
Biz de seni çok öpüyoruz oğluşla birlikte Belgin'ciğim.
Sevgilerimle:))
Canım, ne güzel bir yazı paylaşmışsın bizimle. Çok duygulandım. Canım benim sevgiyle kal. Özür diliyorum yeniden.Öptüm.
Ben de çok duygulandım gurur duydum çocuklarımızla.
Onları biz yetiştiriyoruz ve çok daha fazla umudum arttı yarınlara dair.
Çok sevindim ziyaretine, kocaman sevgilerimle...:)
bu çocuklar bizi gelecekte daha iyi yere getirecekler..tek umudumuz bu :)
Ne güzeldir öyle evlatlara sahip olmak,o çocukların Atatürk'e bağlı olduklarını hissedebilmek,lakin gel gelelim zamane çocukların geneli böyle değil be canım hocam,istisnalarımız elbet var ve onlar adına bir genç olarak gurur duyarım..Keşke herkes öyle olabilse,her annenin gözleri dolsa,Atatürk için derinliğe,dalgalara aldırmadan yüzülse...Geleceğe karanlık gözle bakmak istemiyorum,o yüzden yazıyı direk yorumlayayım,çok cici çok esaslı çok gurur duyulası bir yazı olmuş.
Şu kaleminizi sakın kırmayın...Yeni kitaplara,yeni kelimelere,yeni yarınlara olsun bugünümüz....
Sevgiler...
Bence de hem umudumuz hem de yarınlarımız onlar.
Çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle...
gozlerim dolu dolu okudum yazdiklarini, benim icin de canim yavrum deyip opuver sen o akilli bidigi lutfen...
Oğlunu benim için o güzel yanaklarından öp ne olur. Ne zaman bir çocuğa dair birşey görsem, duysam ya da okusam içimde umut kelebekleri uçuşuyor.
23 nisan neşe doluyor insan diye diye uyandım yataktan:) çocuğum yok ama çocuklar gibi paşa paşa çiçek tarlalarını andıran çocukların arasına daldım:)) Hele ki dede vardı birtane elinde bayrak... Utandım hani de. Öyle ya kaç yaşındaki dede gelmiş bayrama biz uyuyoruz gözlerimiz şişene kadar. İçim neşe doldu onlarla. Kıvanç doldu. Tatil diye üstüne yatmadı yani ruhum:)) Babam anlatırdı. Onlar, çocukken yaylada hemde yaylada bayram kutlarlarmış!!! Düşünsene bi bizim tatil amaçlı gördüğümüz bayramlarda onlar imkanı olmasa da meşale yakıp dolaşırlarmış. Afferin oğluşuna affern ben den kocaman bir alkış.
çok ama çok güzel :))))
Çok teşekür ederim canım:)
Öperim tabii Neşe teyzesi öpmez olur muyum?:)
Sevgilerimle...
Yorum Gönder